Yaprakların SarısıYaprakların Sarısı Bir anda şarkıya karışır ya hayallerin Hani göğsün sıkışır,tutuşur ya ellerin Güz mevsimi açarsın kalbin kapılarını Elbet bir gün görürsün yaprak sarılarını Tükenirsin rüzgarın seni sallamasıyla Sonra her şey durulur onun ağlamasıyla Ne gelenler belli ne gidenler bu mevsimde Yıllardır bir kuş çırpınıyor göğüs kafesimde Ayyuka çıkıyor her şey tozlu sayfalardan Gına geldi gözyaşı andıran anılardan Süpürsün bizi yüz göz olduğumuz sokaklar Üstümüze atılsın bastığımız topraklar Seni bana getirmemiş miydi bu zamanlar Seni benden koparmamış mıydı bu insanlar Ne kurulacak dostluk ne yapılacak yuva Kalır mı sandınız bende zerre kadar rüya Pervane gibi dönersin güneş etrafında Gene bekliyorum seni akşam sefasında Dalgalar savururken bizi denizler gibi Dostum gece,karanlıkta bizi izler gibi En ince titremeden gör en ince ışığı Şimdi kim bir edebilir ki bu karışıklığı Yapıştık noksan kalplerin noksan sevgisine Lafügüzaf hayalle gelmiştik hep kendisine Tercüme gerek geçen her günün akışına Bende düştüm bir ceylan gözlünün bakışına Sende gör,sararan mevsimde sararan resmi Sende duyulan ses mi sende duran nefes mi Bırak volkan gibi kaynayıp patlayan kalbi Ne de olsa oluyor her kalbin bir sahibi Değer mi ki akıtmaya yaşlar şelalesi Yürekte duyulup da kulağa gelmeyen sesi İşte gene geldik sonbahar akşamlarına İşte gene muhtacız senin yağmurlarına Bu mevsimde baka kaldık hep biz gökyüzüne Yaşanan her şey,yalnızca tecrübe yüzüne Yaprakların süzülüşüydü seni andıran Belki bir yaştı seni gözümde canlandıran Elvedanla kaparken gözünü büzüşürüz Elbet gün gelir seninle tekrar görüşürüz... |