Pire İle Cenk
Pire İle Cenk
Bir pire aniden çıktı yoluma Dedim, civarımdan uzak ol hemen! Dedi ben dostunum, uçtu koluma Anladım bu işte vardır bir dümen. Pireyi kavrayıp attım kolumdan Tekmeyi kondurup ittim yolumdan Heybetle bakınca korktu halimden Çırpınıp dururken diledi aman. Ben ettim sen etme demeye durdu Kurtuluş kapısı ne yanda sordu, Şu ecel terleri alnını sardı İstiğfar etmeye vermedim zaman Sabahın köründe kattım nahıra İlk günde düveyi sürdü nehire Belinden bağlayıp attım ahıra Dedi midem açtır, istedi çemen. Nihayet piredir, bitmez oyunu O kadar da küçük görme boyunu Aklına takmıştır kuzu, koyunu Suyu alttan yürür bulunca saman. Çekici fırlattı, tuttu penseye Balyozu indirdim üç kez enseye Bayılınca dedim, deme kimseye Başından aşağı çalarım keman. Hançeri böğrüne çekip dayadım Bir anda göğsünü kana boyadım Dedim bak ne kadar hoştur soyadım Bana yan bakanı ederim duman. Sorsan, bana kafa tutar halince Yumruğum mor etti göze gelince Dirseğim göğsünü hedef alınca Bir seksen uzandı, ezildi çimen. Karşımda mum olmuş bütün kinciler Nefesim güçlüdür, şaşar cinciler Üflersem ateşe döner inciler Şakiye elimde dar gelir zaman. Dedim, mesken tuttun yatak yorganı Hemen bir gusül al, çıkar hırkanı Bin kere tövbe et, oku Furkan’ı Bağışlarım belki edersen iman. Mustafa Hoşoğlu |
İlgiyle okudum. Kaleminize sağlık.
Tebrik ederim.