Aldanma Dünyaya
Aldanma Dünyaya
Aldanma dünyaya, sonu ölümdür, Ecel şerbetini içmeyen mi var? Mal, evlat sevdası Nura zulümdür, Ektiği tarlayı biçmeyen mi var? Nefesin bitince seni soyarlar, Teneşir taşına alıp koyarlar, Haberin salayla hemen yayarlar, Bedeni bırakıp uçmayan mı var? Mezarın içinde yalnız kalırsın, Kendini ışıksız yerde bulursun, Faydasız malından sual olursun, Gizlenmiş sırları açmayan mı var? Kabrinde üç beş gün ışık yakılır, Vücudun çürüyüp etin dökülür, Azalar kemikten bir bir sökülür, Zerresi toprağa göçmeyen mi var? Kulluk et denince başı kaşıyan, Amelsiz umudu çokça taşıyan, Şefaat var diye gafil yaşayan, Ateşi görünce kaçmayan mı var? Cehennem ateşi coşup taşınca, Zalimler içine bir bir düşünce, Kul hakkı yiyenler görüp şaşınca, Pişmanlık halini saçmayan mı var? Mahşerin haline can mı dayanır? Ameller okunur, yüzler boyanır, İş işten geçince gafil uyanır, O anda Hak Yolu seçmeyen mi var? Cenneti istersen harama bakma, Farzları unutup kendini yakma, Sünneti yaşarken hurafe katma, Kur’an’la sıratı geçmeyen mi var? Mustafa Hoşoğlu |
Farzları unutup kendini yakma,
Sünneti yaşarken hurafe katma,
Kur’an’la sıratı geçmeyen mi var?
Bu ne derin, ne hikmetli dizeler üstadım! Cenneti arzulayan bir gönül, harama göz kapatır, farzlara sımsıkı sarılır, sünneti yaşarken doğruluktan ayrılmaz.
Şiirinizdeki bu derin çağrı için sizi gönülden kutlar, bu yol gösterici ifadenizden feyz aldığımı belirtmek isterim. Yüreğinize sağlık!