Ben Pirâye
Ben Pirâye
Maviliğinin delisi oldum AŞK’ın Şeref yoksunu bir şaşkın Yaşatıldım parmak uçlarında mısraların Damla damla düşsemde gözlerinden Nâzım’ın Güzelleştim soluğunda O nahif yazarın... Ben Pirâye Gizli, sevda yükü ağır bir adımın En sol yanında sinsi bir AŞK’tım Gökkuşağına boyandım, bitmeyen bir şarkıydım Son nefeslerde adım anılsa da gidemedi ayaklarım Hastane kapısında ihanetin kurt bakışlarında intiharı yaşadım... Ben Pirâye Panzehri olmayan bir sevdanın zehriyle acılandım Sarı saçlı bir Mehpâre’ymiş canıma kıyanım Vazgeçişlerin müebbetinde çekildi kanım Ah mavisinde kaybolduğum, sözleri silinmiş şarkım Adını mıhh gibi yürek kesiğime şiâr ettiğim Nâzım’ım Sen öldün ya bensiz, vebâlini taşıyabildin mi AŞK’ımın! Yana düşen o cılız boynunda mı kaldı ahım...! |