ÖLÜM GELDİ CİHANA! BAŞ AĞRISI BAHANE...
İçimdeki, ahlar!...
Sakli kalan vahlar!... Pişmanlık dolu haykırışlarım. Hayattan soğuttu dost sandıklarım. Yok oldu, gelecekteki hayallerim. "Gitme kal!" Diye... Olmadı diyenlerim. Sensiz bir çığlık oldu. Son pişmanlıklarım. Azrail geldi!.. Ürperdi bedenim... Yutkundu nefesim... O an! Zaman durdu... Birden ölüm belirdi. Hayat bitti... Yıkıldı, hayallerim... Koptu, yaşam ile köprülerim. Oldu ölüm bana akrep. Yâşam da yelkovanım. Savaş meydanı ise kalbim. Ölüm meleği ile. Hareketsiz kaldı bedenim. Karardı gözlerim. Yok oldu, hatıralarım. Durdu kalbim.. Bir an da duvar oldu. Dört bir tarafım. Yaşam hikayem tabuta kondu. Bedenim kitap. Mezarımdaki beton, kütuphanem oldu. Üstüme örtülen toprak, yorganım oldu. Bir yorgunluğa saklandı bedenim. "Hesab günü bugün" diye bir ses ile irkildi yüreğim. Gözümü açtığımda belirdi Sağımda solumda... Sorgu meleklerim. Birden aklıma geldi. Kutsadığım sevaplarım. Unuttuğum. Hatırlamak istemediğim, günahlarım... Birbir döküldü ağzımdan, bütün birikmişlerim. O an gözümün önüne geldi... Kaybetmişlerim. Şimdiden. Bir leke olarak soldu yüreğimdeki hislerim. Dile geldi. Ellerim, ayaklarım ve gözlerim... Arkasından diğer bütün uzuvlarım... Hepsi birbir şikayetçi oldu. Sıkıştı ruhum. Bedenim de hapis olmuş nefsim. Ne ayıbım kaldı, ne saklım. Birbir döküldüler. Bütün yaşantılarım. Kar etmedi! Ahlarım ve pişmanlıklarım. Hiç bir şeyin hesabıni veremedim. Çok ağır geldi sorgularım. Dinçer Dayı |