YAZMASIN - YAZSIN
Şiir dediğimiz efsunlu dünya;
Sır nedir bilmeyen şiir yazmasın… Ayaktan, uyaktan, selam almadan; Zor nedir bilmeyen şiir yazmasın… Parmak uçlarında dolanır gezer; İsterse semaya resimler çizer; Kimi sevindirir kimini üzer; Kalem kıymetini bilenler yazsın… Beş çeşit şiir var beşte kafiye; Bir güzel uğruna olduk hafiye; Ne kartımız oldu ne de hediye; Var nedir bilmeyen şiir yazmasın… Temelden bozuksa neylesin kiriş; Çözülmez muamma meçhule gidiş; ‘Ben yazdım’ demekle olmuyor bu iş; Kelam zahmetini bilenler yazsın… Ezgiler gezerken âşık dilinde; Mızrabın çağrısı gönül telinde; Kerem sofrasında Mecnun çölünde; Kor nedir bilmeyen şiir yazmasın… Sevdayı anlatmak tek bir sözünde; Maharet budur ya canan yüzünde; Gözüne bakarken yârin dizinde; Cennete hicreti bilenler yazsın… Karakoç’la Mihriban’ı duyarken; Veysel ile karanlığa uyarken; Alfabeyi çırılçıplak soyarken; Yar nedir bilmeyen şiir yazmasın… Bazen şah-ı şehir, bazen Ankara; Aşk olmuş neylersin kapanmaz yara; Birçoğu bu yüzden çekildi dara; Sevda hikmetini bilenler yazsın… Sahipsiz mezarın taşına yağan; Çatılmış yüzlerin kaşına yağan; Canandan kopanın başına yağan; Kar nedir bilmeyen şiir yazmasın… Hakikat ehlidir çile çekenler; Vuslat bayrağını kalbe dikenler; Gönül ırmağından yaşlar dökenler; Yürek servetini bilenler yazsın… Ali ALTINLI – 07.06.2023 Saat: 14:17 |
Maharet budur ya canan yüzünde;
Gözüne bakarken yârin dizinde;
Cennete hicreti bilenler yazsın…
Çok çok güzel bir şiirdi. Teşekkürler üstadım.