GÜZELCE YURDUM
Uyur hep Eğecen Dağı karşıda,
Beşiğim, Bişeğim, güzelce yurdum, Şu sevgisi aşar göğü, arşı da, Beşiğim, Bişeğim, güzelce yurdum. Kızaktepe kale gibi koruyor, Killik’in yüzüne güneş vuruyor, Koru başta gür saç gibi duruyor, Beşiğim, Bişeğim, güzelce yurdum. Bişek Özü Deliceye ulaşır, Söğüt, kavak, selvi Özle dolaşır, Kedi, köpek birbiriyle dalaşır, Beşiğim, Bişeğim, güzelce yurdum. Uçuk’un üstünde fırtına eser, Güze doğru köylü koruyu keser, Göğe uzanan minare şaheser, Beşiğim, Bişeğim, güzelce yurdum. Kazmalıdan içer, piknik yaparız, Ekin tarlasına dalar saparız, Islık, türkü hemencecik kaparız, Beşiğim, Bişeğim, güzelce yurdum. Biliriz biz kabristanda yatanı, Baba ocağıdır, sırlar vatanı, Helal, haram bilir alıp satanı, Beşiğim, Bişeğim, güzelce yurdum. Büyük yaylasıdır Yalanı düzü, Hoştur hepsi; kışı, baharı, güzü, Misafirperverliği,o güleryüzü, Beşiğim, Bişeğim, güzelce yurdum. Üzümlü Pınarda suyu içmeli, Söğütlü Pınarda durup geçmeli, Delikli Kayayı tarih seçrmeli, Beşiğim, Bişeğim, güzelce yurdum. Yaylacıkta koyun kuzu gütmeli, Güzel keklik çillisine ötmeli, Çerkez Harmanında güreş etmeli, Beşiğim, Bişeğim, güzelce yurdum. Isıtmadan bekçilik yap Bağlara, Damga vurmuş olaylara, çağlara, Yaslanır hep etraftaki dağlara, Beşiğim, Bişeğim, güzelce yurdum. Ören, Kaplan, İstanbul adlar aldı, Adı coğrafyada, tarihte kaldı, Devlet Baba üstüne baraj saldı, Beşiğim, Bişeğim, güzelce yurdum. Hep sevdi EŞRETÎnin de babası, Ebesi, dedesi, bütün atası, Sır oldu sevenlerin de hatası, Beşiğim, Bişeğim, güzelce yurdum. (YOZGAT 1999) EKREM GÜRER |