STİGMA
Ya hu ben neler yaşıyorum haberin var mı?
Sorsana hâlimi, belki kötüyüm? Ben tüm sancılarımı bıraktım bir kenara, Ben anladım yakındıklarım ne kadar değerliymiş!? Mirim sen de mi? Sen de mi mirim? Mirim Brütüs’ün tahtı rahat mı?! Ahh savaştığımız o meydan, Ahh yanan kalbimin şuur donduran kokusu... Bir rivayete göre yükseldi ruhum göğe Buradan çok güzelsin Mirim Aldanmış, Ve kendi yalanının sarhoş eden gölgesinde... Hangi dilde ağlasam İhanetin akar gözlerimden... Her dilde yazdım adını, zulme vardı anlamı... Şimdi Brütüs’ün tahtında, Pirus’a bir çay ısmarla... Benden bil, Ruhunda gül gibi açarsa Birkaç kanlı stigma... Hazan Ayaz 🍂 |
Hele otur mirim, hele otur.
Gel masanın köşesine,
Hele otur.
Oturda şöyle, masam şenlensin,
Oturda şöyle, çayım demlensin.
Hele otur mirim, hele otur.
Gariban durma köşede,
Hele otur.
Oturda meclise, gönül şenlensin,
Anlat tane tane, sohbet dinlensin.
Hele otur mirim, hele otur,
Yabancı durma, hele otur,
Bu masada kalma yabancı,
Bu mekanda, olma gariban,
Hüzünde bizim, neşede bizim.
Hele otur mirim, hele otur.
Bu masada,
Mir-de bizim,
Pir-de bizim.
Hele otur mirim, hele otur.
Adem ÖZEL (SORGUNLU)