Bazan...
Son sürat çarpmak,
kırılan yanlarını süpürmek, bazan, bazan yeniden tutunmak için, sadece duvara ihtiyacın vardır, belkide; sen, bilmezsin... Kendinden gidebilmek için uzaklara, ne yollar ararsın; gidemezsin. Çünkü, sana; son durak yine sensin, belkide; sen, bilemezsin... Sesin kısılana kadar bağırırsın, bazan. Bazan sessizliğin, patlatır kulakları, belkide; sen, bilemezsin... Senin ne yaptığını bilmez kimse, ne yapacağını, bilmezsin sende. Edilmiş "dualar" bed’li; tutması muhtemel, belkide; sen, bilemezsin... Fanisin işte, bugün ağlar, ’ahlar-vahlar’ içinde; yarın ağladığına gülersin; belkide; sen, bilemezsin... Yaşam denen rüyada, tökezlediğinde olur, bazan, bazan yuvarlanıp düştüğünde. Seni, her defasında, yeniden kaldıran "eli" unutursun!, belkide; sen, bilemezsin... Hep İstersin, "dua" larla, aminlerle ne varsa, sebebi hikmetinden sual mi olur. Kabul olmadığı hayrına, belkide; sen, bilemezsin... Gariptir bu dünya. Seversin, sevilmeden; Sevilirsin, sevmeden; Gelirsin, gidemeden; Gidersin, gelemeden; Her şey yaratıldı, bitti ’o yarın’ katında. Ölmüşsündür, belkide; sen, bilemezsin... __şairşizofren __ |