HUZURLA GELEN BAHARGöründü ufuk, nurlu tepelerin ardından, Uyanır uyuyanlar, derin uykularından. Müjdeler verir, tüllenen şafaklar ardarda, Kuşlar kanat çırparak, uçarken semalarda. Duyuyoruz soluğunu, taptaze baharın, Ereceğiz mutluluğa, bugün belki yarın. Masmavi bir ışık, sarıyordu rüyaları, Ümitle ve azimle açıyordu yolları. Senle, yalnızlığı tattığımız diyarlardan, Rahmet iniyordu, üstümüze semalardan. Gürül gürül ırmaklar, coşuyordu yeniden, Eriyorduk huzura, bir kez daha derinden. Esiyordu her tarafta, bahar meltemleri, İçiyorduk, ab-ı hayat olan zemzemleri. Aynen maziden gelen, şanlı destanlara denk, Ve sevdaya hasret kalan, vicdanlarda ahenk. Şimdi şakıyan bülbül, gibidir gül dalında, Ve gönülleri okşayan, baharın tadında. Şimdi ırmaklar coşuyor, ve kuşlar ötüyor, Hicranla yanan sineler, huzura dönüyor. Bu bahar, gönüllerin coştuğu ayrı bahar, Ruhları derinden, bülbül nağmeleri sarar. Güller, etrafa koku saçardı burcu burcu, Sonsuzluğa dayanırdı, varlığın son ucu. Gözler sırlı bakışlarla, dalmış ufuklara, Duygular coşmuş, sineler binmiş buraklara. Buralarda bahar, bir başka güzelliktedir, Gözlere ışık saçan, güllerin rengindedir. ...andelip... |