AŞKI SORDUM!
Issız sokaklarda, yalnız gezenlere...
Nara atıp, isyan edenlere.. Seviyorum deyip, alkol alanlara... Gözlerinden pınar gibi yaşlar akıtanlara... Aşk nedir? Diye sordum!... Bana anlatamadılar.. Bağda, bahçede, uçan kuşlara... Yapraklarını dökmüş, kuru dallara... Gönül kıymetini bilmez insanlara. Yolcu, uğramayan, ıssız yollara.. Aşkı sordum?.. Nere de diye? Bana söylemediler!.. Engin, uçsuz bucaksız ovalara... Başı dumanlı, Yüce dağlara... Sevdasından divane olmuş, bülbüle... Verimsiz, bozkurlara... Gönülde ölmüşlere... Zombi gibi yaşayanlara... Aşkı sordum?... Bana sustular!. Yıldızlar içinde, o yalnız aya.. Gündüzleri yağmur yüklü bulutlara... Kafamdaki hayallere... Gece uyurken rüyalarıma... Cümle alem canlılara... Sonun da! Bu yalan Dünya ya... Aşkı sordum?... Nerededir diye? Adresini istedim!... Bana vermediler.... Meyhanedeki, Kirli kadehlerde kalmış, izlere.... Dinlediğim dertli şarkılara... Okuduğum, aşk kokan şiirlere.. Yazılan, o güzel sözlere... Anlatılan hikayelere... Geçen, hayat dolu o bahara... Ölüp giden, içi gecmiş güzlere... Aşkı sordum?... Bana anlatmadılar! Yalvardım Allah’a! Yalvardım tüm aleme! Nolur artık dedim? Artık! Çıksın, biri anlatsın bana dedim!... Galpten bir gür bir ses... Bağırdı bana! "Halen anlamadın mı dedi!"... Şaşırdım! Yutkundum! "Neyi dedim?" "Aşkı!" "Bazen!’ "Acı ve özlem!" "Bazen de ateşten bir gömlek!" Dedi... Ve ekledi.. "Anladın mı şimdi?"... Dinçer Dayı |