SEN ÇAR ÇUR ETTİN
ANADAN BABADAN OĞULA SİTEM
SEN ÇAR ÇUR ETTİN Bre oğul ben giderken berrak bir Dil bıraktım sana çar çur eyledin Yetmiş derde deva olan gel de gör Bal bıraktım sana çar çur eyledin Yeşiller içinde toprak,köy verdim Ata mirasımız temiz huy verdim Kök saldım toprağa, gövde boy verdim Dal bıraktım sana çar çur eyledin Altı korumalı beş büyük veli Çınarlı, köknarlı, çamlı, meşeli Tepeden tırnağa ahlak döşeli Yol bıraktım sana çar çur eyledin Saydırmadın oğuluna beni sen Rezil ettin ellerinle seni sen Kanımla sulayıp koru diye sen Al bıraktım sana çar çur eyledin Besmeleyle tohum saçıp toprağa Hak aşkını nakşeyledim yaprağa Peygamber kokulu bahçeye bağa Gül bıraktım sana çar çur eyledin Helâl kazancımla çileler çekip Ayrık otlarını elimle söküp Biriktirmek için nice ter döküp Mal bıraktım sana çar çur eyledin Vatan aşkı verdim ol ki mert diye Çizgimi korudum dedin sert diye İffet kumaşından alda ört diye Tül bıraktım sana çar çur eyledin Torunlar bıraktım ceylan bakışlı Tohumlar bıraktım yayla kokuşlu Nurgül’üm rengarenk tarih nakışlı Çul bıraktım sana çar çur eyledin Nurgül KAYNAR YÜCE / K. MARAŞ Çar çur etmek: Değerini bilmemek, heba etmek, boşa harcamak |