10
Yorum
18
Beğeni
5,0
Puan
836
Okunma

NOT: Bu eser, Fasl-ı Muhabbette değerli Şair Yusuf Lelik Üstadımızın verdiği ayak üzerine tarafımdan telif edilmiştir.
07.05.2023
Murat Kahraman Murâdî
DEPREMİN ARDINDAN
Neler olmuş böyle şu Kırıkhan’a
Depremin hesabı görülsün de gel.
Gördüklerim hüzün verir insana
İnsanlara değer verilsin de gel.
Altı şubat günü oldu kapkara
Ankara beklendi yarayı sara
Dışardan ziyâde içerde yara
Ruhlardaki yara sarılsın da gel.
On beş milyon insan evinden olmuş
Dağ köyünde tek tük yapılar kalmış
O’nun makâmı da nasibin almış
Bayazıt Bistam’a varılsın da gel.
İdarî hızmetler dar geliyor dar
Koskoca bir tarih işte rahnedâr
Kalmadı ayakta Habib-i Neccar
Yıkılan duvarlar örülsün de gel.
Kentsel dönüşüme karşı çıktılar
Felaket gelirken çoğu baktılar
Şehirleri ihmâl ile yıktılar
Hainin inine girilsin de gel.
Masum insanlara çanlar çalmasın
Enkazın altında canlar kalmasın
Aldananlar, aldatanlar olmasın
İblisin savleti kırılsın da gel.
Yüklemesin kimse Şehre baskıyı
Taş yarılır kaldıramaz küsküyü
Tutmasa da yenilenen eskiyi
Uzun Çarşı tekrar kurulsun da gel.
Demek ki ezelde yazılmış yazı
Eksik etmeyelim bari niyâzı
Kaldırılır hüzün yüklü enkazı
Şu ölü şehirler dirilsin de gel.
Binalarla gökdelenler yarışmış
Yarışçılar cüzdanlara girişmiş
Deniz taşmış şehirlere karışmış
Hele Asi Nehri durulsun da gel.
Olmaz mı görünsek olduğu gibi
Âdem Babamızdan geldiği gibi
Fıtratın insanı kıldığı gibi
İnsanlık sırrına erilsin de gel.
Murat Kahraman Murâdî
07.05.2023/İst.
5.0
100% (14)