MÜEBBET
MÜEBBET
Müebbet hapisim gözyaşlarında, Mahzun, çaresiz, ıslak; Gözünden düşmeye mahkûm. Denizin çıplak mavisinden, Kederli bakışlarıyla martılar çığlık çığlığa... Kaç gece günbatımı yağmurlarıyla yıkandım, Kaç sabah titreyerek uyandım bilemezsin. Üzüm gözlüm, can bakışlım, yürek yakışlım... Başında kavak yelleri esen, Fırtınalar estiren ölümsüz masalım! Sevda yalancı bir kuş; geveze üstelik... "Seviyor." diye haberler taşıdı yıllarca, İnandım saf saf. Şimdilerde selâm vermez, Penceremin önünden geçmez oldu. Sürgüledim kapımı, Perdelerimi kapadım sıkı sıkı. Mutsuzum, umutsuzum bilesin. Bir koza ördüm kendime... Düşler ülkesinedir yolculuğum. Belki renk renk kanatlarıyla Özgürlüğe uçan kelebek olurum. Tarihe gömüldü sevda masalları, Ferhatlar, Şirinler için dağları delmiyor, Keremler, Aslılar için yanmayı unuttu. Kays, çöllerde değil; diskoteklerde geziyor. Kara kuru Leyla evde kalmış, Etamin işliyor. Belki biz olurduk bu yüzyılın âşıkları, Bir saman alevi gibi parlayıp sönmezdi aşkımız, Gökyüzünden yıldızlar koparttığım, Ayı başımıza taç ettiğim gecelerde... Kaf Dağı’nda mışıl mışıl uyuduğum, Gökten düşen üç elmayla Silkinerek uyandığım günler Yok artık, Sevda yüklü kara trenler... Kirli bedenlerde can çekişiyor şefkatli eller. Mutluluklar ödünç alınıyor, Dostluklar vardiyalı... Müebbettir cezam, Sana boncuktan kuşlar yapmayacağım, Gücenme sakın! Gözyaşlarından kuşlar yapmazsan Ölene dek sürecek tutsaklığım. Ağla, ağla ki toprak olayım. HARİKA UFUK |
Emeğine yüreğine sağlık
_____________________________Selamlar