Islak Bir Gökyüzüdür ÖzlemŞiirin hikayesini görmek için tıklayın Düş masallarına isyan sözcüklerini karıştırınca sil baştan bir resmin duasına açarız avuçlarımızı. Sönmemiş yangınların kırılgan odalarında genzimize dolan an’lardır ve biz sessizliğimizin kıyım saatleriyle yüreğimizi dinleriz...
Yürek sırlarımızın dallarına tüneyince kuşlar
Geceler hazin yalnızlığımızı tülbentten süzer Işıkların balası başlar ansızın çok uzaklarda Hüznün yalnızlığı ağrılı göğsümüze çarpar. Söylesek sus’a kanar, sussak, içimiz yanar Yangın dalı okşarken, içli bir el onu sarar Güneş süzülür her sabah rutubetli odamıza Yatağımızdaki gecenin nemi göklere ağar. Birden, bir denizin tuzu savrulur gönlümüze Çağırırız yâr’i örtüsüz günlerin koyu sinesine Kendi repliğini unutur hayat, küser oyuncular Bir ezberin kıyı kentlerinde yaşarız alkışlarla. Bütün günlüklerin ertelenmiş kayıt odalarında Mavi benekli anılar birikir camdan yüreklerde Her mevsimin rüzgârı yamandır, aşk olur sarar Yaramızdan sızan çığlıkta en son direnç yanar. Parsellenmiş göğsümüzdeki sınırsız buluşmada Bir kadın düşlerin yanık dalına umutlarını asar Uğultulu yalnızlığımızın denizaşırı ülkelerinde Bir adam kırgın yüreğiyle kırık yıldızlar toplar. Selahattin Yetgin |
TEBRİKLER
Sağlıcakla kalınız