Beş
Beş
Çağırır beni günde beş kez Vakitlerden her biri Beş dilim ekmek gibi Sabah kahvaltıda Yarım olmayan gün erteleri Ve dünya büyük Beş ne ki Ne sayar kendini Esaret zincirlerini kırma vakti Allah’u Ekber Bir masa ,dört ayak, beş parça Bir kuşun kursağında beş lokma Bir çocuğun cebinde Beş lira... Bekler bir şeyler almak için durmayan kıpırtıları Ki bir baba beş çocuk Dört numara, dört ayak Sallanmakta kumsalda Ay tutulması olacakmış İzleyelim balkonda Beş gün beş gece Karanlığın derinliğinde Beklemek ecel gibi Hem yakın hem uzak Hem aleni hem gizli İki ucu sivri bir bıçak Beş parmak iki el Beş vakit beş saat Beş hece bir kelime Zaman durur ansızın Beklemediğin bir yerde... |