Biz GidiyoruzOluyor dünyada bir şeyler İzliyoruz en mahreminden en bilinene kadar Zaman, algımızı tüketmek üzere Bakteriler gibi görüyoruz kendimizi ekranlardan Ne yıldızları çözebildik ne de okyanusları Kanımızın içinden habersiz Ne karanlığı aşabildik ne de aydınlığı Yürüyoruz kendimize doğru Tüketiyoruz kendimizi durmadan Sanki bulabildik olmayanı, sanki yenebildik zamanı Hapsolduk mekana, çözemedik bağını Hedefimiz hedefsizlik, durgunluğumuz yeni bir ölüm Hareketlerimiz aşina, sözlerimiz anlamsız Susuyoruz son boşluğun içinde Sanmayın ölçebildik derinliğini Sanmayın dokunabildik en yakın yere En uzağında tutuşturduk birliğimizi Söndürdük defalarca iz bırakmadan kendimizi İzliyoruz, deşiyoruz, işaretliyoruz Kendi kuyruğunu takip ediyor gözlerimiz Ellerimiz başkasının gibi Başkasının sığlığına zincirleniyoruz Koparamıyoruz özgürlüğümüzü Fark etmiyor krallar peygamberler Azmış dişiler ısırgan erkekler Bir fahişe büyütüyor taptıklarımızı Hayallerimizi bir cengaver parçalıyor Bir şair ağlıyor uğursuzluğundan Çok çabuk bunuyoruz Çok çabuk doğurup öldürüyoruz Çok yavaş kavga ediyoruz Çok yavaş düşünebiliyoruz Ortalaması yok yalanlarımızın Doğruluğu gerçek değil nefesimizin Tarihin öğrettiği bir şey yok Hep aynı meşgaleler Farklı değil geleceğimiz İster akıllansın hayvanlar İster robotlar canlansın arkamızdan Biz gidiyoruz Ve tükürüyorum önümdeki ayak izlerine Kan irin kusmuk fışkırıyorken kafatasımızdan Yeni bir canlı doğuyor geldiğimiz yerden Lanet olasıca Bu tüketiyor kendimizi Şu tüketiyor kendimizi O tüketiyor kendimizi Tükeniyoruz |