Ne Kahır SultanaNe devlettir ne millet karardıkça çürüyen Tanrının gazabına uğrayan nimet benim Basıp büyük dünyanın üzerinde yürüyen Ötelerin düşüne sığmayan rahmet benim Kaderi kıran kalem ne bilgeymiş ne belge Sancakların altında ne gölgelik ne gölge Yalancı çobanların sürü güttüğü bölge Kirişle kuduzları boğmayan hürmet benim Köhnemiş törelerin gerici inançların Secdesinde bin riya toplanan kazançların Fenasında bekanın hüzünlü sevinçlerin Arzı ile kör sağır doğmayan hikmet benim Tapınmadan bir bine bulmadan milyar gende Uyku tutmaz zihnimi gün görmeyen gönende Kendisiyle yoğrulup şimşek çarpmış çimende Kirpiğinden toz bile sağmayan kısmet benim Duyulmamış melodi görülmemiş manzara İçerime dolanmış hiç durmayan zımpara Bu vatan yedi iklim düşüncesiz avara Üstüne tufan olup yağmayan himmet benim Ne melek ne şeytanda ne adem ne evrimde Ne de bir sıfır pi’de yok alfa elif cimde Gönlüm olmaz isyanım sonsuzluk biliminde İstikbaline boyun eğmeyen zahmet benim Dünyeviyim birleşmiş ateş ile soğuğun Ortasında her yalnız gibi ruhsuz doruğun Derim ya hep kendime bu bomboş burukluğun Kahrı ile bin bela yığmayan zulmet benim |