LAVANTA ÇİÇEĞİM...
Bugün yine deniz çağırıyor beni
O masmavi gizemi çekiyor beni kendine Gelip giden gemiler Düşlerime vuran dalgalar Martılar Dert ortağım sanki onlar Gelmeyen yârin bekleyişlerinde Dert yandığım sırdaş arkadaşlarım kelebekler Bazen köpüren, bazen dalgaları bağrıma vuran deniz Kayıp ruhumun gelişine eşlik eder Hüzün sağnaklarında Gelip geçen unutulmaz anılarda Yaslı yüreğimi avutur gökyüzü, deniz, doğa Kır çiçeklerinin kokularını çekerim Ta ciğerlerime kadar Kıvrım kıvrım dolanan sigaramın dumanında Efkar basar, boğulurum Kahverengi gözlerini görürüm ufukta Saçların savrulur tel tel avuçlarımda Öylece durup bakarsın Garip yalnızlığıma Sonsuzluğa uğurlamasaydım seni Şimdi burada seninle Nisan yağmurları altında Kumsalın kumlarında dolaşırdık el ele Biliyor musun buraya sık gelirdik Çayların deminde, mangalımızın keyfinde Sevdamızın mısralarını yazardık Masal gibi bir aşkın ateşinde harlanırdık Sonsuzluğa yol almasaydın nur yüzlü, leylak kokulum Buralarda hiç ağıtlar döker miydim Gittiğin gideli ben hep buralarda Ayak izlerini, gülücüklerini, kokularını ararım Ya sen Bensiz ne yaparsın cennet bahçelerinde Biliyorum; izliyorsun beni Gözyaşlarınla sevda ağacımızı büyütüyorsun Bense hala döneceğin umudu ile Martılar arasında Denizin suskunluğunda Tabiat ananın coşkusunda Seni bekliyorum Ah! Gelebilsen neleri feda etmezdim ki sana Lavanta çiçeğim!.. Zafer Direniş ... |