S Ü R G Ü N
Gidiyorum, dert etme… Erim erim erime!
Sanma sendeki aha yakılıp gidiyorum! Terin biliş olmadı, karışmadı terime Sanma kuru eyvaha yıkılıp gidiyorum! Aşktan kopan şu aysberg içimize oldu yük Yormadım kütlesini hangimizde en büyük! Dalganın kaynağını varsayarak kuru yük Ufkumdaki agâha takılıp gidiyorum. Gidişim kaçış değil kutsal bir müdafaa! Seve seve çekilir bu uğurda her cefa İçinin kaynadığı şelâleye son defa Gönlündeki semaha dökülüp gidiyorum. Doğrunun düşürdüğü, yolda tutuşan o nur Ve vicdan rehberiyle gerçek rota bulunur. İrademin üstünde bayrağım olsun onur! Nefsimdeki tamaha dikilip gidiyorum. Gerekirse zorlayıp benliğimden çıkarak Ben ise zayıf halka ardımda bırakarak Güne, gündüze değil; kör geceye akarak! Matemdeki siyaha sökülüp gidiyorum! Çok düşündüm, yolu yok! Çareler düğüm düğüm! Düğümleri çözdükçe çoğalıyor kördüğüm! Seni boşa sormuşum, ta ilk başta gördüğüm; Gönlümdeki dergâha çekilip gidiyorum. Ne kırgınım yazgıma ne yarınlara dargın; Umutların kapısı belki bu tuhaf sürgün! Saadet mi? Vuslat mı? Kim bilir belki bir gün Dualarla Allah’a ekilip gidiyorum… 30-04-2010 Salih ERDEM |
tebrik ederim