Bu Gece
Çözüldüm bu gece,
Siyahla karanın ayrıştığı yerde Anlattım birbiri ardına Tüm gizli sırlarımı, Sana ait sır saydıklarımı, Rutubette kokan nemli yastıklara Biliyor musun? Sen ve sana esir düşmüştü Yakut gözlerim, Bir daha ağlamayacaklar Sürgüne saldım Yitik şehrin düşlerinde Sensizliğine süzülen gözyaşlarımı... Sensizlik fukaralığında, El açıp yalvaran dilenci hislerimi, Yalnızlığın koynunda, Sarp kayalardan, Şaşırtıyor beni, Sessizliğin derinliğinde, Yapayalnız korku şehrinde. Artık uzak geliyor Dünden sonraki sabahlar, Birbiri ardına soldu Gencecik fidanlar gibi Hayalimdeki güllerim. İşte gidiyorum buralardan Uyandım artık, Kurgusunu kurduğun rüyalarda Artık tutunabiliyorum, Dokuduğun iğneli ağlarına. Sitem etme boş yere, Önemli olan gitmek... Gidebilmek, Bırakmadan bir şeyler ardında, Yok ettim her şeyi, Yaktım ateşimin korunda Rutubet kokan nemli yastıklarımı, Sen ve sana ait her şeyi, Şimdi ne tanık var, Ne de tutanak... Mehmet Yıldırım 21 Eylül 07 |
Gidebilmek,
Bırakmadan bir şeyler ardında,
Yok ettim her şeyi,
Yaktım ateşimin korunda
Rutubet kokan nemli yastıklarımı,
Sen ve sana ait her şeyi,
Şimdi ne tanık var,
Ne de tutanak...
en buyuk tanik yine sizin sesiniz olmus sair. yurekten gelen ve ayriligin huznu ile bezenmis bu dizeler icin kutladim sizi ve kaleminizi.
daim olunuz insallah.
saygimla.