en güzel yılların hatırasına
mazinin melodisi çınlasın
dört rüzgarla düşen geceye

sensizligin nankörlük elveda
bir tutam nasılsın avucumda
gece yıkılan zelzele sessizce
bir damla gözyaşı sensizliğe

bir yudum sevdiğim şarap
kuytuların ayaz sarhoşluğu
puslu yalnızlığım doğarken
efkar durağında sabahın körü

karanlığa tutundum yaşarmışcasına
yüzünde ayaz kalbim cam kırıkları
hasretler birer mabet birer tapınak


uçurumdan sarkıtılan gönlüm
darmadağın ...ahh yokluğun zifiri ayaz
zulmettikçe bize ayrılığın pusulası
hiç bileceğim acıları hiçliğe nasılsın


bu sabah ve her gözlerini açtığında
tut elinden sessizligin rüzgarlarında
tut elimden bir umut bir nefes kadar

Issızlığın kefenini ört güneşin saçına
nefesinin ılık sıcaklığı maziye serenat
biz bir an olursak hiç sayacağım seni

oysa ki
gelsen yeterli olacaktır bir merhaba…