ruhumu tamir et hadi
Bütün istikamet ti bir vücûd
Kapılar açık semaya doğru Başlamıştı hikaye ilk kuruluştan yaratılışdan Bu yana ve bütün her şey hücumsuzdu Belki denilir gibi bir hayatı gözlemiyorduk Ve asılsız bir durumun güzergahında bulunmuyorduk Birden yerin kulağından haykırıldı toprak Söyleyeni dinledim söyletenden ötürü Bir boşluk değil her yeşil ve bir boşluktan mavi çoğalır nasıl Tanrısal buyruk Mertlik denileni illete salıp daracığına mevsimleri türeten sahipsiz bir tutkunluğun meyvesine kanar olundu Yel değirmenlerinin vurduğu rüzgar yüzümü ıslatıyor sık sık hararetle figan ettiği Çığlığı duymakta çok yüreklice ki yok olmuşluk yok ki bunda uyarıldık elbette Güllerin tutunduğunu çürütmek var ya meğer fosilden çürümüş yoğrulmuş her bir kağıt bir imlada sadeleşir bak gör göğ nasıl vardırıyor hitaba Acıtmadım kendimi Terimi sürdüm bak tuzdan da gafil değil ya Yaprakların mevsimi elbet dönüyor dünya Çakıl taşlarında tek marifet mağfirete erene Taif’i çağırmadı ümmetimin seyyarında seyirci değilim ki Seyredici seyir ediyor bağışlanmış bir kapım at taşı da uğramaz diyarıma .... Emine Sezek Akbaş (Mahza Enda) |
Kalemin yüreğin var olsun.
Canı-ı Gönülden Tebrik ederim
Selâm ve Duâ ile.Huzurla kal.