EN ÇOK KIRAĞI VURUR ŞAFAK SÖKÜMÜYürek tetik düşürdüğünde en çok kırağı vurur. Beni büyütürken yaşam, sunarım yaşadığım hayatı. Yüzümdeki tebessüm acıdan düşer yerinden. Hayata isyan etmiş bir coğrafyanın içindeyim. Doldur boşalt arasına sıkıştırılmış yaşamım. Erimiş ellerimin buzu içime sığmayan nehirim. Sürgün yalnızlığımı yalnız kurşun sesi ezberlemiş. Ah iç çekişlerimi toplayan melek, Günahsızdır yağmur ağaçları en çok ıslanan toprak. Hangi kurşunun gözlerine yol bulurum kirli sakalımdan. Varlığımı yok sayarak sende yaşayamazsın. Ben gece gibi ilikliyorum hayatı ve seni kendime. Her gün özlemlerin yaktığı kabuklarımı değiştiriyorum. Bu ömrün kara zemherisine bende acımı bırakıyorum. Annemin yasin kokan dudakları boş bir beşikte şimdi Gözlerimin nehirlerindeki tüm sıcaklıklar döküldü. Ağıtların dövündüğü her yerde dönüşsüz biletler kesildi. Dokunamadığınız o gül tenime kurşunlar tünedi şimdi. Rende rende yontuldu ömrüm beyaz sayfalardan. Size söylemediğim çok şey var kuşkusuz bulutlara astım. Genişliği büyür haritaların sırtında bütün günahların. Ölüme ağıt yakan yankılar dolaşır yalnız sağır haliyle. Çözmeye çalıştığım her düğümde kendimi astım. Oysa tozlanmış bir tarihte görünen ben değildim. Belki bu yüzden kullanma tarihi geçmiş zamanlar yaşadım. Sorduğum bütün sorularda sarkıklar suskun. Ve hayatım bir doktorun cebinde taşıdığı neşter kadar Anlamsız. Bir yaşama borcum var oda yaradana ödünç. Artık avutmuyor beni saçı ağarmış çocuklardan, Derlediğim masallar. Deniz yada gökyüzü çekebilir bedenimi ansızın. Uykusuz ve aç yorgun gelen akşamlardan. Bir kitap düşer payımıza her akşam. Gökyüzünün okşayışlarını çaldığı tenime Yürek tetik düşürür en çok kırağı vurur şafak sökümü. 9.9.2008. SOKAK ŞAİRİ |