DÜNYANIN ÇİLESİ
Dost sandıklarımdan eza gördüm ben
Bitmez bu dünyanın çilesi bitmez Mükâfat bekledim, ceza gördüm ben Bitmez bu dünyanın çilesi bitmez Gözyaşlarım nice taşlar döndürdü Gizli bir el ocağımı söndürdü Omzumuza ağır yükler bindirdi Bitmez bu dünyanın çilesi bitmez Ayağımız uzun, yorgan kısadır Gönül soframızda azık tasadır Derdi çeken bilir, kadim yasadır Bitmez bu dünyanın çilesi bitmez Kaderin cilvesi, gülmez yüzümüz Söz meclislerinde geçmez sözümüz Karadır, değişmez alın yazımız Bitmez bu dünyanın çilesi bitmez Ağarmış saçlarım boşu boşuna Bir ömür dönmüşüm sabır taşına Bakmaz kader usta kanlı yaşına Bitmez bu dünyanın çilesi bitmez Billahi kalmadı zevki dünyanın Meğerse kâbusmuş sonu rüyanın Yoktur gecemize aksi ziyanın Bitmez bu dünyanın çilesi bitmez Küllerim savrulmuş, sönmüşüm şimdi Meyvesiz ağaca dönmüşüm şimdi Bilinmeze giden yönmüşüm şimdi Bitmez bu dünyanın çilesi bitmez Yürek yangın yeri, saçımızda ak Hayat ağacından dökülür yaprak Payımıza düşer bir avuç toprak Bitmez bu dünyanın çilesi bitmez Bekleme ki dertler bitecek bir gün Ellerin başına yetecek bir gün Ocağında baykuş ötecek bir gün Bitmez bu dünyanın çilesi bitmez Gözlerim dost arar, mahzun bakınır Bu yalnızlık hâli kalbe dokunur Bir seher vaktinde sala okunur Bitmez bu dünyanın çilesi bitmez M. NİHAT MALKOÇ |