BAKIŞ AÇISI
Laf ile yürümez peynir gemisi
Aynadır, kişinin işine bakın. Âlemi kandırdım sanır kimisi Yüzüne, gözüne, kaşına bakın. Menfaat üstüne yalan dünyası Kalmamış yüzünde zerre hayası Eninde sonunda çıkar foyası Dökülür sırları peşine bakın. Baharı toprağa can verir ilkin Yer keser çiçeğe, yeşerir ekin Umut dünyasına bir ağaç dikin Mevsimin yazına, kışına bakın. İnsanın hayata karşı duruşu Farklıdır herkesin yürek vuruşu Milletten emanet her bir kuruşu Harcarken üçüne beşine bakın. Çokları ömrünce çile yederken Karın tokluğuna talim ederken Garibim öteye borçla giderken Hazretin sofrada aşına bakın. Haddini mi yoksa çağı mı aşar? Ne vakit sel olur, köpürür, taşar? Yerde mi gökte mi nerede yaşar? Evinin barkının eşine bakın. Yaşamak dışında nedir uğraşı? Savaşı kimlerle, kimler yoldaşı? Gönül otağına kurup bağdaşı Özünden akan gözyaşına bakın. Kulak ver kalbine hislere eğil Sulara yön verir tatlı bir meyil Eteğe, yamaca, yolağa değil Dumanlı dağların başına bakın. Anlayın dinleyin acep derdi ne? Hâkim mi halkının gönül yurduna? Düşmeden bir şeyin hemen ardına Ruhunu besleyen düşüne bakın. 06.03.2023 Salih ERDEM |