Mavi gök döndü griye
Mavi gök döndü griye
Beyaz bulutları çaldı siyaha Uydu üzerine basıp gezdiğimiz Toprağın kapkara rengine Derin bir sesizlik Ardında yükselen bir çığlık Henüz herkes tarafından duyulmayan Bilinmez neyin habercisi Neyin ayak sesleri Deken görülmeye başlandı Siyah gri kül rengi ne boyanmış Gökten henüz sese dönüşmeyen Yıldırımlar çakmaya başladı Manzaranın bir cevabı yoktu Onu görüp izleyen gözler için Zaman durmuyordu İlerliyor önce akşama doğru Gece gelecekti ardında Mevsim kış hava soğuk Sokaklar boşaltıyor du Yavaş yavaş perdeler çekiliyordu Ardında ışıklar yanıyordu Dışarıda kalan sokaklar Ve arkadaşı rüzgar Fısıldiyorlardı birbirine Biz insanların anlamadığı Yabancı bir dilde Güz rengine boyanmış Ağacın kopan yaprakları Perdesini yarım çekip Dışarıyı izlediğim penceremin Camına çarpıp duruyordu Bir bardak sıcak çay tutuyordum Sımsıkı üşüyen avuçlarımın içinde Tüten Buharı eritiyor du Kenarında durduğum penceremin Buz tutmuş camımdaki buzlarını |