0
Yorum
4
Beğeni
5,0
Puan
332
Okunma
Mavi gök döndü griye
Beyaz bulutları çaldı siyaha
Uydu üzerine basıp gezdiğimiz
Toprağın kapkara rengine
Derin bir sesizlik
Ardında yükselen bir çığlık
Henüz herkes tarafından duyulmayan
Bilinmez neyin habercisi
Neyin ayak sesleri
Deken görülmeye başlandı
Siyah gri kül rengi ne boyanmış
Gökten henüz sese dönüşmeyen
Yıldırımlar çakmaya başladı
Manzaranın bir cevabı yoktu
Onu görüp izleyen gözler için
Zaman durmuyordu
İlerliyor önce akşama doğru
Gece gelecekti ardında
Mevsim kış hava soğuk
Sokaklar boşaltıyor du
Yavaş yavaş perdeler çekiliyordu
Ardında ışıklar yanıyordu
Dışarıda kalan sokaklar
Ve arkadaşı rüzgar
Fısıldiyorlardı birbirine
Biz insanların anlamadığı
Yabancı bir dilde
Güz rengine boyanmış
Ağacın kopan yaprakları
Perdesini yarım çekip
Dışarıyı izlediğim penceremin
Camına çarpıp duruyordu
Bir bardak sıcak çay tutuyordum
Sımsıkı üşüyen avuçlarımın içinde
Tüten Buharı eritiyor du
Kenarında durduğum penceremin
Buz tutmuş camımdaki buzlarını
5.0
100% (1)