Sen
Yanık yürekten taşmış bir şiirsin sen.
Küllerinden doğmaktır esrarın. Ağlayan kalbin inci taneleri gibi Kaleme hasret kalmış bir kağıda Dökülen duygularsın sen. Yitik bir umutsun, yeşermeye umutsuz. Her mevsimin bir sonbahar ağacı, Dökülen yaprakların hikâyesisin. Ansızın gürleyen gökte bekleşirken, Israrla camları döven yağmursun. Gecenin yıldızlara kavuştuğu anda, Kayan yıldızın arkasından koşansın. Rüya gemisinde yol alırsın sen, Hırçın dalgaların yön verdiği. Limana varmaya razı olmayansın. Kâinatta kaybolmuş bir çocuksun, Masum, çaresiz ve biraz da korkmuş. Hasta gibi hazin bir sonu bekleyen, Yırtık giysiye yama olansın. Doğmayan güneş kadar gururlu, Atmayan bir kalp kadar yorgunsun, Kimilerinin ölü diye tanımladığı. Bir yanın sancıdan kıvranırken, Diğer yanın hayata susayansın sen. Sen ki, görünmez olansın, Bilinmeze vurgun. |
Görünmeze müptela
Bilinmeze vurgun...
Hırçın gürleyişlere tutunamayan bir yaprak
Mevsimine yitik bir umut...
Sen ki...
Küllerine sancılı bir ateş
Yeşermeye umutsuz bir sonbahar gibisin bende...
Sen ki bekleyiş
Sen ki çaresizlik
Doğmayan bir güneş kadar yorgunsun gecemde...
Ve sen
Yırtık bir giysiye yama olacaksın
Hep
Ama hep
Yüreğimde...
Yüreğinize sağlık...
Şiirinizden dizelerle küçük bir şiir döküldü kalemimden...