Meczup (Aşktan Sebep)
Ta ki aşkına düştüm akıldan beri oldum
Ateşin de farkı yok benim için buzun da Yani elin meczubu garibin biri oldum Yolun da faydası yok bana kılavuzun da Kiminin bahtıymış aşk kiminin hailesi Aklını kaçırandan kaçarmış ailesi Sen geldin çıktı gitti yaşamak gailesi Ekmeğin de yerine seni koydum tuzun da Bazen hatırlıyor ve kendime şaşıyorum Bitki gibi veyahut taş gibi yaşıyorum Sanki aşkını değil dünyayı taşıyorum Başın da yükü ağır belin de omuzun da Umurumda mı sanki güldüğün gülmediğin Gözün baktığı yerde örtü var bilmediğin Anadan üryan gezer çünkü meczup dediğin Ayırdında değilim martın da temmuzun da Meğer dünya dediğin aşk üzere dönermiş Meğer aşk gürül gürül çağlayan bir pınarmış Meğer yürek yanarmış meğer yara kanarmış Meğer aşkmış merakı açın da susuzun da Ki ancak aşk ehline ayanmış dağın ardı Nefesiyle tutarmış ceylana koşan kurdu Kimi arar dururmuş merhem içinde derdi Şifresi meczuptaymış sırrın da mahfuzun da İstedim didineyim ki adım şair olsun Kâğıda düşen her söz şahsına dair olsun Gözlerin şiir olsun kaşların şiir olsun Hecenin de tarife gücü yok aruzun da Mümkün mü bir nağmede kalbine doğru akmak Mümkün mü avazımı ellerine bırakmak Mümkün mü saçlarının teline türkü yakmak Sazın da harcı değil tarın da kopuzun da Aşk Kerem’i yandırır Kays’ı Mecnun edermiş Aşk değirmen misali âşığı un edermiş Hataya düşürürmüş yahut zebun edermiş Şanını duydun işte Şah’ın da Yavuz’un da |