Mukadderat!
Neler görüyorsunuz gözlerim,
Kulaklarım, neler duyuyorsunuz! Şimdi sökeceğim sizi, Şimdi koparıp sağır bırakacağım! Bir kış bu kadar mı kurak, Bu kadar mı mevsiminden uzak, Lakin bu kadar mı soğuk olur, Bir gün, bir gece de dünya, Bu kadar mı kimsesiz doğurur! Kader dedikleri, Mukadderat diye anlattıkları bu kadar mı acımasız olur. Toz, duman, yıkıntı, Çiçekler, ağaçlar, çocuklar hepsi harabe... Battaniyeler, çorbalar, çadırlar; On bin şehir on şehrin göbeğinde yansa da cayır cayır, Isıtmaz. Sözcükler bu kadar mı kifayetsiz kalır, Hislerin bütünü bu kadar mı manâsızlaşır, Anılar, hayaller, umutlar, yarınlar, Kalanların yüreğinde zincirler, kelepçeler, kapanlar, Hayatlar harap oldu, Yitip gidenler, mezarlar rakam! |
Kalemin susmasın
________________________________Selamlar