KIYAMETTEN AZ ÖNCE ...Gecenin en dibi, uykular derin Ölüm taştı birden dibinden yerin Gürledi gök gibi yarıldı zemin Duyduğum bu sesler sûr sesi midir? Güzel yurdum bugün mahşer yeridir. Yelde çarşaf gibi çırpıldı dağlar, Her köşede bir feryat, yürekler dağlar! İmdat, çığlık, dua, ölüler, sağlar... Arzın öfkesiyle silindi şehir, Enkazlar altında binlerce esir... Bir lahzada ömür tükendi sandım, Ellerim üşüdü, ciğerden yandım, Yetişin ne olur, kavruldum, dondum! Zemheri mi çöktü,ayaz mı kış mı? Nasibim kolon mu, kiriş mi , taş mı? Baba, beton, soğuk, uzanmış bir el... Cansız fotoğrafta capcanlı ecel! Sözler kifayetsiz, vefa ne güzel! Dimağa kazındı keder portresi, Öksüz kaldı artık vuslat cemresi... Gidene bin rahmet, kalan ne olsun? Tek canını cansız alan ne olsun? Bunca ömre bedel, çalan ne olsun? Soy kurutan soysuz cezasını çekmeli! Kalanlar, üstüne beton dökmeli! Dakika yıl oldu, bir devir göçtü, Kundakta bebeler kuş oldu uçtu! Dede, evlat, torun; tüm nesli biçti! Bir kabûs olsa da uyansak keşke, Unutmanın yolu var mıdır başka? |