Ne Demeli / Sorulmalı(6 Şubat 2023 Maraş merkezli deprem dair) Acının dili yok ki, konuşsun. Tarifi de.. Kelimelerin anlamsız kaldığı zamandayız. Konuşsan anlamsız, Konuşmasam, çaresizliğim artıyor. Öyle içden, öyle ciğerden acılar yüreğime, Ciğer parem. Cümleyi kuracak kelimelerin, ne önemi var. Dokunamadığın duygulara ne demeli. Göz yaşı kurumuş özünde. Ağlayamayana, Öyle içini dökerek, çığlıklarda.. Dayanmışsa, kahredesi yoksunluğa çaresiz. Tarifsiz acılara ne demeli. Ne mutluydular. Ne de hayalperestiler. Güzel günler görecek çocuklara, Çocuk gülüşlerin solduğu günlerden geçiyoruz, Şu kara kış da, Yardım beklerken, donarak ölen; Canlara. Ne demeli. Neler olmuş bu şehirlere. Saniyeler içinde, enkaz binalar.. Daha çok para, kar için. Çürük binalar yapanlara, Acıya, çığlık karışmış. Ya göz göre göre, ölümlere; İzin verenlere ne demeli.. Dokunamazsınız, Soğumuş ellerine eşin, sevgilinin. Kardeşin, Babanın, Ananın, soğumuş bedenine ansızın; Sayılar verilir, ölümlere. Her can; Bir hayattı.. Her insanın bir hikayesi, Hayalleri vardı. Çalınan yaşamlara, Ne demeli.. Tüm şehirler yıkıldı. Gece ilerlerken, derin uykuya.. Hayaller kurarak uyuyup, uyanacağı sabahlara; Kim bilir? Kan ve gözyaşı, Ve çaresizlik... Çaresiz, günlerce enkaz altında.. Kurtulmuşsa yıkımdan, Üzerinde bir atlet, pijama. Neyi varsa, dünyada. Dünyası yıkılmış.. Bir çadıra muhtaç, Bir bardak su, Bir lokma ekmeğe.. Gelmedi imdadına, çığlık çığlığa karıştı. Öyle bir dert ki, Ne kelimeler bulunabildi, Ne acı sustu.. Onlarca gün, Günlerce, sürdü ölümler. Ölmek kurtuluştu dostlar. Ölülerimiz orta yerlerde, Kar yağdı üzerlerine. Eridi, Yağmurla ıslandı, günlerce. Definler yapılamadı, Ne demeli.? Deprem olacaktı, bilinir de.. Kimbilir, onbinlerce can, Onbinlerce bina yıkılmış, mezarı şimdi. Oysa, Kimi doktor olacaktı, Kimi mimar, mühendis.. Sahi; Bu bina enkazlarına olur verenler, Kimi mimar Kimi mühendis.. Kimi siyasetçi değil miydi.. Öldüler hep birlikte enkaz altında.. Kimi Maraş’da, Hatay’da kimsesiz, Adıyaman’da soğuk ve ıssız. Kimi, Antep’te, Urfa’da, Diyarbakır’da. Kimi, Kimi İskenderun’da habersiz. Ne demeli.. Onlar ölmediler, Öldürüldüler, göz göre göre ecelsiz. Günler, haftalarca soğukta donarak... Ne hikayeleri kaldı, anlatacak. Ne hatıraları. Bir gün gibi, bir zaman dilimi kadar; Hafızası silindi, şehirlerin.. Ne demeli.. Yıkın bütün dünyayı üstüme, Toplayın çocukları buraya, Sorun ? Ne yapalım.! Söylesinler bize, kurtuluşun adını. Kurtulacaksa bir defa da, Sevgiyle ve vicdan ile kurtulacak, Kurtulacaksa dünya.. Sorumlular sorumluluklarından kaçmadan, Neyi yapacaklardı da, yapmadılar? Bir çocuk sormalı..! Koca koca adamlara.!! Bu şehirlerin yıkılmasına neden izin verdin? Gözlerine baka baka, Çocuklar, anasız, Analar, çocuksuz kaldı. Analar sormalı, Haykırmalı, tükürmeli yüzlerine.. Kefensiz toprağa girenlerin hesabını sormalı.. Güneşin doğmadığı altı Şubat ikibinyirmiüç sabahı. Bu şehirler mezar olduysa insanlığa, İnsalar sustularsa, acımasız. Uykularında diri diri ölümlere gidenler, Sormalı.. Ya hala, Başını yastığa koyup uyuyanlara ne demeli.. Elbet yine sabahlar olacak. Kötülere inat, Güneş yine doğacak sabahlara. Ama, eskisi gibi ısıtmayacak bir zaman. Üşüyecek ölenlerimiz, yavaş yavaş. Diri diri toprağa, kefensiz girenlerin; Adına, Sorulmalı.. Bu sabahın bir sahibi var. ‘Sorarlar bir gün, sorarlar’ Diyor ya üsdat.. Altışubatikibinyirmiüç.. Bir yere kazınmalı, Ecelsiz ölen çocukların adına, Yapmaları bir şey vardı da, Neyi yapmadılar. O koocaman mevkileri işgal edenlere. Sorulmalı... Biz halkız. Bizlerin hayatları da, kıymetli olduğu İçin. Bir daha ecelsiz ölmemek için. İyilik Allahtan, Kötülük insandan, bilinmeli. Kötülük insandan. Sorulmalı.. * ————Haydar ATA— 18.02.2023-Saat:01:20 |