Hiç Kimseye Bu Şiirim...
Ne sözüm,
Ne sazım... Hiç Kimseye bu şiirim! Dal vermiş fidan gibi Kırmızılar gözlüyorum dallarında Sen ey adımlarına Karaca sinmiş çocuk... Mevsimsiz bakışlarında Esen yeller getir ülkeme İncinmesin Anneler... Ölüm değmesin Hiç Kimseye... Sana değil bu şiir Ey uzak illerin göçebe yürekli muhaciri Tut çak yüreğini Bizim İllere... Kaldırımlarımıza ölüm getirenlerin Tükrük ol yağ yüzlerine. Bu şiir ülkeme değil, Hiç Kimseye... Ellerinde kına tutan gelin, Geleceğimize bir çocuk ada Sevdası kınalı ellerin Analığı olsun... Doğursun ülkeme Güneşler mesabesinde Uzak dursun itlik Yıldızlar boyu... Bu şiir evrene değil, Hiç Kimseye... Ey tarlasına ektiği tohumu Çapaya tutan rençber. Sula beyinlerimizi Terinle yoğur hamurumuzu Fikrimiz yeşersin Bu tarla kıraç değil Bu şiir şiir değil Senin değil... Hiç Kimsenin... -yani benim- Tenceresinde kaynattığı Aşını aşk bilen kadın. Aşk, Yüreğine sarmalamaktır hayatı Sar beni geleceğine Ninniler söyle Ama uyutma! Küçültme beni Bu uyku yiğidin değil Uyutup beni bitirme Bu uyku benim değil. Hiç Kimsenin... -düşme göz kapaklarıma gaflete-düşme! |