ERZİNCAN’DAN MARAŞ’A
Şubatın altısı sabaha karşı
Savrulduk uykuda yerle bir olduk Canhıraş feryatlar döverken arşı Bak yine toprağın altını bulduk. Birer kum yığını paslı binalar Enkaz dağlarına dönen şehirler Çaresiz babalar, dertli analar Gözyaşıyla çağlar yaslı nehirler. Asırdan uzundur duyulan acı Göçüğün başında dakika, saat Kanayan yüreğin nedir ilacı? Canını kefensiz gömerken heyhat. Acıdan milletin payına düşen Ruhumuzu sarsan kaçıncı deprem? Bağrını delerek derdini deşen. Kaçıncı ızdırap, kaçıncı elem? Kim düşürdü bizi perişan hâle? Yaşanan gerçek mi yoksa yalan mı? Desene allaseñ bakıp ahvale Ölen mi kurtuldu arda kalan mı? Memleket üstünde kesif bir gaflet Bilmem havasından bilmem suyundan Ders olur mu dersin bu son felaket? Vazgeçer mi acep huylu huyundan? ***** Sanmayın sahipsiz, sanmayın garip Yüreğinde sevgi, şefkat, merhamet Dün olduğu gibi el ele verip Bu zor günleri de aşar bu millet. 11.02.2023 Salih ERDEM |