SESİMİ DUYAN VAR MIsenden önce bu kadar karanlık değildi bu şehrin geceleri olur olmaz kabuslardan fırlamazdı çocuklar simsiyah bir acıya çarpmazdı başım elim kolum bağlı, çaresiz değildim senden önce kanatlarımız yoktu, belki sevinçten uçmazdık amma bir yığın beton kokusu değildi sıkışıp kaldığım heyula sesimiz boğazımızda düğüm düğüm değildi çığlık çığlığa avaz olsak da biraz öfkeye karşı birkaç küfür yeterdi dillerinde yalancı bir tanrının duaları üç beş softaydı çaresizliğimizin adı satılık kitaplarından korurken kendimizi yetiyordu ellerimiz rabbin katına hiçbir saati böyle gözlemezdik eselatü hayrün minen nevm hiçbir uyku bu kadar hayırsız olmamıştı senden önce şiire dururdu uykusuz mısralar en büyük ağrımız ayrılıktan yanaydı birkaç kadehe yeterdi onun da gücü birkaç nara belki belki karakolda biterdi en büyük acı müslüm baba merhemdi en azılı yaramıza hiç edemezsek günde üç defa rakıdan sonra seni yazdım kalbime... senden önce tek derdimiz uykudan önce karanlık bir perdenin ardından sızan sokak lambasıydı, uykumuza engel ne büyük dertti çekmeyen bilmez senden sonra yarıldı göğsü yerin yıkıldı üstüme can kafesim yılgın bir şehir kaydı ayaklarımın altından İbrahim ateşe atıldı Nuh’a tufan düştü bir çığlık koptu bağrından ebabilin devrildi sütunları şehirlerin sesimi duyan var mı senden sonra karanlık çöktü omuzlarımıza toz duman bir acı gömüldü yedi kat dibine yerin çocuk düşlerim sesimi duyan var mı senden sonra kendi yüzümüze çarptı kendi sessizliğimiz bir sese kaldık muhtaç bir de nefese iki dudak arası bir acıydı şimdi yaşamak bedensiz bir çığlıktı varlığımız demirden çukurlara düşerken ruhumuz sesimi duyan var mı acıyı sürdüm bağrıma yitirdiğim düşlerim çaldı kapımı yan duvarda sesi annemin annem düştü içimden bir ses tutamadım ve şimdi kime sorsak başka bir türküye avaz başka bir türküde kayıp sesimi duyan var mı şimdi son durakta bir şarkıyı söylüyor müslüm baba tutamıyorum zamanı şimdi bir ayaz sarıyor kimliksiz bedenimi yağmacı bir yobazın dilinde göstermelik bir dua çalıyor umutlarımızı sesimi duyan var mı... FATİH ŞAHİN IŞIK ŞAHBEYİT |
Dersimizi çıkarıp bir daha yaşanmaması için tüm önlemleri alsak , gereken özenle bilgi ve teknolojiyi uygulamaya koysak. Bunu başaracak yetkinlerimiz mevcut ama zincirin halkaları hep kopuk. Çalmadan çırpmadan mesleki ahlak ile yönetmeliklere her birimin ayrı ayrı uyması dileğiyle şiirinize tebrikler.
Saygılarımla.