MANZARAYI UMUMİYE
Yedi yüz seksen üç bin beş yüz altmış iki.
Kilometre kare benim güzel yurdum. Altı şubat günü sarsıldı derinden. El açtım Allah’a ben kıyama durdum. Acıdı sol yanım ve ayazda buydum. Kaçışan hesapsız tiz çığlıklar duydum. Ses verin ne olur kendimde değilim. Acıya-soğuğa, ben açlığa doydum. Dikey mimaride çatırtılı sesler. Baykuşlar tünemiş ve ölümü besler. Kart kağıt misali yırtılan düz yollar. Derinlerden gelir ’’imdat ! ’’ diyen sesler. Saniyeler saat, şaşkınlık sonrası. Alarm devre dışı, ya yıkım sonrası?. Sabaha üç kala, gece bitecekken. Akıl devre dışı ve uyku ortası. On il el ele vererek şöyle bir silkindi. Kırk beş saniyede sanki tuz ile buz. Akşamdan sabaha verilen güzel söz. Canlar uçtu oldu hayattaki son söz. Kat kat çöken evler,devleşen acılar. Can derdine düştü kardeşler bacılar. Tekbir getiriyor halk hep bir ağızdan. Dualara durdu hacılar -hocalar. Biz aciz-günahkar affet bizi Rab’im. Kurtar afetlerden yoluna talibim. Çalıp -çırpan hırsızlardır salibim. Mazlumları darda bırakma Allah’ım. Enkazın altında şehadet şerbeti. Hepsinin cennetlik olsun akibeti. İki kapılı han duvarları çöktü. Nice mazlumların boynunu büktü. Sebepsiz değildir çöküş hikayesi. Olunca hırsızın kâr etmek gayesi. Bedava olunca şakşakçı payesi. Acıyla insanlar göz yaşını döktü. Emine Balı Oğuz. |
sevgi ve iözlem vardı,
Hakikat vardı,
o çok güzel yüreğine sağlık Üstadım ,
ders vericiydi,akıcı anlamlı düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla