35 YIL SONRA
Dün akşam geç vakitlerdi.
Tıpkı 35 yıl önceki gibi. Çıktım Sevda tepesine Yadetmek için eski günleri. Eskiden Çamlıca tepesiydi, Şimdilerde Sevda tepesi. O, ne ihtişam... Boğaz... Ve pırıl pırıl gerdanlığı.! O yıllarda Maksimde çıkardı, Hamiyyet’i, Hafız Burhan’ı. Biz Çamlıca’dan dinlerdik, Gözümüz kapalı, kendimizden geçerdik. Şimdi ise mekanın hopörlörlerinden Yükseliyor, hafif batı aşinalı şarkıları, Herşey yine de çok güzel. Hele... Doyumsuz boğaz manzarası ! 35 yıl öncesi oturduğum yerdeyim, Bir bankda otururken...! Dizlerimin dibinde beliriverdin...? O, yıllar...yıllar önceki gibiydin. Uzun uzun, baktım öylece. Hiç hareket yoktu sende? Çok tereddüt ediyordum... Cesaret...dedim; uzattım elimi! Hiç bir şey demeden tuttum.. kavradım. Dudaklarıma değdirdim usulca.. Çekmek istedim içime... eskisi gibi. Bir daha, bir daha... çok hoştu. İçim tuhaflaşmaya başlamıştı.! Sanki...uçuyordum her seferinde. Senin içinin fokurdadığını da duyuyordum! Ateşin artıyordu...dudağıma her alışımda. Hele senden gelen elma tadı...? Mest ediyordun beni.... Eskiden, böyle değildin sen, Taze, dalından kparılmış yaprak gibiydin. Tam karşımızda.. on metre kadar ileride Bir adam...gözünü ayırmadan bizi izliyor. Anadolu’dan yeni geldiği belli her halinden, Ortalık yerde böyle keyif alırken ben...! Ben uçtukça uçtum, senin ateşin de geçmişti. 35 yıl önce, tömbeki içerdik nargilede, Şimdi; elmalısı, ahududulusu v.s v.s. O gün bırakmıştım seni ve sigarayı, Bu akşam mestettin 35 yıl önceki gibi nargile. |