Olmayı Bil
Gönül yükseklerde dolaşıp durma
Gel dost kapısında kul olmayı bil Sakın “ harabat ehlini hor görme” Hak için divane, del’ olmayı bil Yıllar yılı hep bir hiçliğe koştun Gâhi havalandın, gâhi de düştün Sayamadım kaç güzelle buluştun Garip bir bülbüle gül olmayı bil Arzu, Aslı, Şirin… Kaç güzel gördün Hem kendin yoruldun, hem beni yordun Leyla’nın peşinde dolaştın durdun Yeter ki Mecnun’a çöl olmayı bil Süslenip bezenme mercanköşk ile Tüketme ömrünü yalnız meşk ile Zikreyle Allah’ı her dem aşk ile Şükreden ağızda dil olmayı bil Dur dinlen yol uzun hep yokuş, gönül Daldan dala kondun oldun kuş gönül İster yanıp kavrul, ister piş gönül Nar-ı İbrahim’de kül olmayı bil Vedat Yılmaz Elazığ/ 18.11.2022 |
Emeğine yüreğine sağlık
____________________________Selamlar