ZORAKİ NİSYAN
Taştım da içimde bir deniz gibi,
Ağlara tutulmuş satılmışım ben. Sahilde çiğnenen bir çakıl gibi, Dingin bir yüzeye atılmışım ben. Kendimden uzağa kaçan yoz idim, Sınırları aşmış bozuk doz idim, İçine kurt girmiş çürük koz idim, Ateşler üstüne çatılmışım ben. Dert, keder başıma çorabın ördü, Ayrılık ve hasret yıllarca sürdü, İnsanlar içinde hep beni gördü, Şimdide çöllerde itilmişim ben. Yanmış da yüreğim küle dönmüşüm, Dostlardan uzakta yele dönmüşüm, Baş kalbi tanımaz ele dönmüşüm, Zoraki nisyanla[1] ütülmüşüm ben. Özbekoğu pişman hem de bin naçar, Aynaya bir baksa kendinden kaçar, Mevla’m kullarına kapılar açar, Hakka giden yola katılmışım ben. 21.04.2022 Durmuş Ali ÖZBEK [1] nisyan: unutmak, ertelemek, bilerek veya bilmeden terk etmek |