Orman türküsü
xx
Düşün ki sen, bir kayın ormanın içindesin Geziyorsun. Işıklar sızıyor sana doğru, ağaçların tepesinden Kuşlar ötüyor dallarda. Senin aklın ise, ormanda kaybettiğin meralde Etrafa bakıyorsun, nerede bu meral nerede diyorsun Nerede. Sen tek başına ormanın içinde gezerken. xx Düşün ki bir yel esiyor. Sallayıp duruyor bu yel, ağaçların dallarındaki yaprakları Sonra, Kulak veriyorsun, duyduğun sese Orman bahar şarkısını söylüyordur sana Dinliyorsun yanık, yanık orman kendi türküsünü söylerken Dayarsın sırtını bir kayın ağacına Ve sen hala meral aklında Dinlerken, senden kaçan meralı düşünüyorsun xx Hani sen geziyordun’ ya şu dediğim ormanda Birden bir pınar çıkıyor gezinirken karşına Sular akıyor. Gel iç diyor sana. Gel. Bir sağa, bir sola, selam verir gibi sallanırken sana Gidiyorsun. Soruyorsun daha suyunu içmeden. Meral diye biri geldi mi buraya… Evet, diyor evet diyor, daha bir heyecan içinde Az önce su içti gitti diyor sana. Terliydi diyor. İçin yanıyor, başlıyorsun avuç, avuç su içmeye için yanarken. Git bak gezin ormanın içinde Hele bir son bahar mevsimin ortası bir gelsin Daha bir güzeldir, gezdiğin şu sana söylediğim kayın ormanları Çeşit, çeşit renkler vardır içinde Kuşlar öterdir. Yerlerde yiyecek ararken görürsün sincapları. Uzaktan dönmüş sana bakan ceylan ilişir gözlerine birden. Ona bakarsın uzaktan. Ah, dersin, ah ben ne yaptım der üzülürsün. xx Farklıdır dağlardaki ormanların türküsü Dinlemesini bilen anlardır ormanların türküsünün dilinden Söyler sana. İçinde yalnız gezmişsen Hislendirir seni Alır götürürdür seni türküsü rüyalar âlemine doğru Orman türküsü. xx 20 Ocak 23 |