Oy, oyHayat su gibi akışkanmış meğer İçilirmiş. Tükenir gidermiş. Takvim yapraklarından koparılan yapraklar gibi. Ben de bilemedim. Çok çabuk geldim, ömrümün sonuna. Döner, döner bakar oldum geçmişe Ne kadar yalanmış meğersem, şu hayat denen Bir bardak su içtim sanki Yokuş dedim düz dedim geçtim inişe Ve ben, Çok çabuk geldim, ömrümün sonuna Çok işleri yarım bıraktım Düşürüm onları Bilemedim zamanın değerli yanlarını Ben, Gençliğimi çok zaman boş işlerde harcadım. Çok çabuk geldim ömrümün sonuna Her işi doğru yaptım diye düşünmüştüm. Daha yeni, yeni geliyor aklıma Oy, oy. Yalan oklan yıllarımda, neler gelmiş başıma Oy, oy. Bazen yürüdüm, bazen koştum tökezledim düştüm. Çok çabuk geldim ömrümün sonuna Bitmez sanmıştım yılları Bilememişim bir gün biteceğini Su gibi akıp gideceğini buhar olacağını yılların. Çok yıllar sonra gözyaşı olup şapır, şapır damlayacağını Oy, oy. Çok çabuk geldim ömrümün sonuna Ah Ahmet ah. Ne vardı koştun geldin ömrünün sonuna Sen var ya, sen. Of, of. Bir şey bırakmadın yarına Doğru dürüst güzel bir görmeden, sen yaşamadan, Tükettin ömrünü sen, boşu boşuna |