1
Yorum
8
Beğeni
5,0
Puan
422
Okunma
Gel beni uyandır, uykumu böl de
Sen yokken ruhumu kâbusu sardı
Bir mecnun misali, baktığım çölde
Sen diye Leyla’nın serabı vardı.
Hangi cesaretti beni durduran
İçmeden sarhoştum sanki kuduran
Elimde kadehle, masada duran
Yıllanmış bir aşkın şarabı vardı.
Ölmeden bitmiyor çekilen çile
Hele düşmeye gör sevdanla dile
Enkazı altında kalmış dert ile
Virane gönlümün harabı vardı.
Mutlu değilmişsin, saran kollarda
Artık tutunulmaz kırık dallarda
O basıp geçtiğin izbe yollarda
Ayak izlerinin türabı vardı.
Boşaymış ateşte korla yandığım
Meğer bir yalanmış zorla kandığım
Aşkınla adını, kalpten andığım
Vefa’nın, mazide mihrabı vardı.
12.10.2021
Türap: Toprak, toz, ayak basılan yer
Mihrap: Umut bağlanan yer, yardım umulan yer.
5.0
100% (3)