EYLÜLÜN DÜĞÜNÜNDE
Eylülsün sen
Yüreğime hazan yükleyen Savaşların çocuğu Duyguların yorgunu Sevgilim demeye kıyamadığım Seviyorum demekten korkmadığım Nar tanem nur tanem bir tanem Eylülümsün sen Yüreğimde İhanetler bana ibadetler sana Ayrılıklar bana kavuşmalar sana Dön artık yürek yangınına Yakmaya kıyamadığım Eylülümsün sen... Tenimde... Bedenimde Bu gece eylülümün vuslat gecesi Ben mavi giyindim Gözlerin mavi Gök en mavisinden bu gece Deniz en mavisi Ve gökteki ebem kuşağında Yanlızca mavinin tonları var Ve piyanoda Mavi tuna valsi çalıyor Ve yüreğimde Mavi kalpaklı süvariler Mavi özgürlüğe koşuyor Bu gece eylülümün düğünü var Eylül yekpare mavi Titriyor Aldatılmaktan Ve mavi çökmüş eylülümün dizlerine Sevinçten ağlıyor Ankara çoktan ölmüş Ve eylülümün düğünü bu gece Mavi ağlıyor Eylülün gözlerinde Mavi ve siyah Gece Her ikisi birlikte Bazan siyah Bazan mavi gökyüzü Tanrım Gece Hiç bitmeseydi Benim siyah gözlerim Ölürken Eylülün mavilerinde Geceyi sorguladım Denizin laciverdinde Cevaplar yakamozdandı Balıklar kendi derdinde Eylül kimin ellerinde Sevdam.. Kendini arıyordu Bir dargın bir barışık Suların üzerinde Eylül şimdi kimin denizlerinde Işıkları sönmüş Bir transatlantik Belki bir sandal Belki bir titanik Buzdağı gibiydi karanlık Sevdam Binlerce mil derinde Eylülüm mutlu mudur evinde Süngerler gibi değerliydi Ve süngerci kadar yorgun Varoluş Ben sen Ve sevdamız Biraz kırgın Ve biraz durgun Ve ayrılık Eylülün mevsiminde Gece cevapsızdı Deniz sessiz Süngerciyi bekliyordu Vurgun Karanlığın bir yerinde Eylül.... Kaderimin mendireğinde Halikarnas Halikarnas olalı böyle bir düğün görmemişti gözyaşı fırtınasında... Ve Halikarnas Eylülün maviye sevdasını böyle yaşamayacaktı bir daha... Ankara’dan heberim geldimi sen kollarındayken onun... Haberim mi Duyarsın konusunu.... Bensizliğe uyanıdğında......... |
Tebrikledim ALBAYRAKLIM...