GECENİN KÂBÜS KORKUSU
yorgun ve yılgın yürek
metruk bil gölgede demlenirken çoktan teri soğumuştu kül yutmaz tenlerimizin gündemimizde hırçınlıkların can acıtan tortusu burnumuzda erdemsizliğin kekremsi kokusu birde yetmezmiş gibi gecenin kâbus korkusu ardı arkası kesilmiyordu vaveylaların efkârın zulası bilinmiyordu leblerimiz ayrı gözlerimiz ayrı bir nüansı tetikliyordu bir od ki alev topu oluyordu bir kod ki içinden çıkılamıyordu asuman susmuştu mihman yenik düşmüştü sanki eceli gelmiş gibi inledikçe inliyordu dayanamıyordu beden hoyratlara nankör yapılanmalara dayanamıyordu ama sevdamız kalbimizde hala dipdiri duruyordu |