DÜŞKÜN KUL
Güneş boğmuş geceyi
Hüzün-ü perdelerde Şair yazmış heceyi Bestekârım dillerde. Süt kuzu satılır mı? Sabi can (y)atılır mı? Kula kul tapılır mı? Düşkünlüğü bellerde. Musallası has yası Akıtmaz bulut yaşı Kalkmaz tabut naaş-ı Dökük gazel dallarda. Uyku tutmaz gelini Kemer sarmaz belini Sürme yobaz elini Ağrır sazım tellerde. Yağız atın terkini Rüzgâr biçer herkini Kırar zaman çarkını Yazgıları yollarda. Közü düşer ocağa Kıyameti kucağa Takkesi hacıağa Kan sıvalı tüllerde. Ozanım hak yazarım Oyunları bozarım Göğe resim çizerim Nazlı diken güllerde. |
Şiirin derinliklerine giren, kısacık bir yorum onlaca kopya yorumdan değerlidir nazarımda.
Şairler sadece şiir yazmakla değil, edebiyat platformlarında, davranış ve duruşlarıyla da örnek kişilikliklere, özelliklere sahip olmak zorundadır. Edebiyat ciddi bir sanat dalıdır ve geyik muhabbetlerin yeri değildir.
Ya adam gibi yorumlasınlar ya da şiir altlarını kirletmeden, şairleri şiirden soğutmadan gidip; kopya yoruma değer veren tiplerle muhatap olsunlar derim.
Zaten güzel şiirlere kalem olduğunu biliyordum ama burada yaptığın açıklama ile, aynı düşüncede olmana çok sevindim.
Nice güzel şiirlere ve edebi yorumlara dileklerimle;
Şaire ve şiire bakış açını tebrik ediyor
sonsuz selamlar gönderiyorum.
Var olasın her dem...