AZİZ ŞEHİTLERİMİZE AĞIT
2008 yılında Fetocu Paralel Yapı döneminde, yani bundan 14 yıl önce yazdıklarımı güncelleyerek paylaşıyorum. Bu oldukça uzun bir destan şiir. İlgilenip ilgilenmemek, zaman ayırıp okumak ya da “Adam sen de” deyip geçmek sizlerin bileceği şey. Ben kendimi, Vatanıma ve Şehitlerimize olan “Vatandaşlık borcumu” bir nebze olsun yerine getirmiş sayıyorum. En içten sevgi ve saygılarımla…
AZİZ ŞEHİTLERİMİZE AĞIT Dr. Sadık ÖZEN Bir türlü bitmiyor hain teröristlerin belası. Arkalarında emperyalist destekçi ve ortakları; Başta ABD, İngiltere, Fransa, Belçika, İspanya, İtalya, Rusya ve Diğerleri Bunların hepsi de sözüm ona Dostlarımız Stratejik Ortaklarımız, Nato ve AB Üyeleri … Başlayalı 40 yılı buldu hain terör olayları, PKK ile başladı Fetocularla devam etti yıllardır. Siivil-asker, kadın, çocuk, genç ihtiyar demediler; Köylerimizi bastılar, yollarımıza mayınlar döşediler Tuzaklar kurdu hainler, Canlı bombalar yetiştirdiler Kentlerimize girdiler, Onbinlerce insanımızı öldürdüler. Demokrasiden ve insan haklarından söz edenler; Teröristleri destekliyor, besliyor, yönetiyorlar, Bunun için bütçelerinden büyük paralar ayırıyor; Onları eğitiyor ve en ağır silahlarla donatıyor, Bu da yetmiyor gibi açıktan açığa PKK ile ortak oluyor. Bir taraftan da Hain Feto’ya ABD’de karargah kuruyor. Yaptıklarından utanmıyor ve de Allah’tan korkmuyor Askerlerimiz gözlerini kırpmadan cepheye gidiyor, Vatanımızı savunmak için seve seve canını veriyor Her gün birer ikişer kaybediyoruz onları. Hepsi de birer vatansever ve kahramanlık abidesi. Komando, Denizci, Havacı, Jandarma. Topçu, Piyade, Yüksek rütbeli Subay, Astsubay, Çavuş, Onbaşı ya da Er. Ne fark eder ki, hepsi de birbirinden değerli. Bunlar Mareşal Gazi Mustafa Kemal’in askerleri… Şehitlik onların en büyük rütbeleri. Gözyaşları ve hıçkırıklar içinde kılınan namazlar Gökleri delen “Şehitler ölmez, vatan bölünmez” nidaları, Ellerinde Türk Bayrağı, “Vatan sağ olsun” diye haykıran Başları dimdik ve ağlamayan onurlu analar-babalar. Şehit düşen eşinin elbisesini giyen kahraman eşler, Asker selamıyla babalarını uğurlayan daha 4-5 yaşlarında Babalarının öcünü almaya yemin eden çocuklar… Bütün bunlar milletimizin içini yakıyor yüreklerini dağlıyor. Aradan fazla zaman geçmeden gelen yeni bir şehit haberi, Albayrağa sarılı bir tabut, yapılan yeni bir tören. Gözyaşları, dualar, beddualar, atılan hamasi nutuklar, Semaları inleten “Kanınız yerde kalmayacak” sözleri, Artık kanıksanır ve fazla anlam taşımaz oldular. Bir şehidimize karşılık on bin teröristin gebertilmesi, Milletimizin yüreğindeki ateşi soğutmuyor ki… Ne yazık ki şehitlerimiz Al bayrağa sarılı tabutların içinde, Ulusumuzu mateme boğarak birbiri arkasına gidiyorlar. Bu nasıl bir savaş, nasıl bir bela Allah’ım !... Düşmanlarımız karşımıza çıkmaya korkuyor, Bizi kalleşçe, alçakça, hayasızca arkadan vuruyor. Dinleri, imanları, vicdanları, namusları yok bunların. Çocuk yaştaki gençlerimizi dağlara kaçırıyor, Tecavüz ediyor, tehditle beyinlerini yıkayıp eğitiyor, Canlı bombalar yetiştiriyor, kaçmaya kalkanı öldürüyor. Bunlar ülkemizdeki bir siyası partinin dağ örgütleri. Söylenenlerin en yakın tanığı “Diyarbakır Anneleri“ Terör örgütü liderlerinin yakınları da var Türkiye içinde Kardeş, arkadaş, sevgili, eylemci, hatta milletvekili… Medya organlarında sarmaş dolaş yayınlandı resimleri. Bir de önümüzdeki seçimde oylarını alabilmek için; Demokrasi ve İnsan Hakları’ndan söz eden, Bebek katillerine “Özgürlük Savaşçısı” diyen birileri. Oysa onlar, mayınlar döşediler, tuzaklar kurdular, Sivil halkımızı, askerlerimizi, güvenlik güçlerimizi, Kundaktaki bebeklere kadar insafsızca öldürdüler. Ne yazık ki şehitlerimiz birbiri arkasından gidiyorlar… Şu anda, 40 yıllık mücadelenin en etkin dönemi Ancak; [ kalin ]“Teröristleri inlerinde vurduk, Şu kadar kamplarını bombaladık, Şu kadar hain canlı yakalandı, şu kadarı da teslim oldu. Cephane ve iaşe stokları yok edildi, Şu kadarı da etkisiz hale getirildi. Büyük zayiat verdirdik, kaçırdık, bellerini kırdık” Söylemleri artık yetmiyor ve bizi tatmin etmiyor. Milletimiz somut ve kesin sonuçlar bekliyor. Şehit cenazelerini gördükçe İçi kan ağlıyor halkımızın. ABD ortağı ve AB destekli düşmanlar sınırdan giriyor, Ya da güney sınırımızdaki kent ve ilçelerimize Attıkları roketlerle bizi can evimizden vuruyor. Şehitlerimiz birbiri arkasına gitmeye devam ediyor. Artık kesin sonuçlar alacak bir şeyler yapmalıyız. Terörün kökünü kazıyıp atmalıyız. Onları yaşadıkları inler ve açtıkları tünellere gömmeliyiz. Özgürlük diye dağa çıkanlar, Gözlerini kırpmadan kardeş kanı dökenler, Ülkemizii bölmek isteyenler, Bu ülkenin bütün nimetlerinden yararlanıp, Cumhurbaşkanı, Başbakan, Bakan, Milletvekilii, Hukukçu, Doktor, Mühendis, Asker, Öğretmen, İşadamı Ve de istedikleri mesleği seçip, Beş Yıldızlı oteller açıyor, Tatil Köyleri kuruyor, Müteahhitlik yapyoriar, İhaleler alarak köşeyi dönüyor, süper zengin oluyorlar. Peki bunlara karşın neden hala nankörlük ediyor, Bizden daha başka ne istiyorlar? Olmayacak emelleri uğruna, onların belasına, pisi pisine, Aziz Şehitlerimiz birbiri arkasına gidiyorlar. Doğunun en ücra köşesine kadar gittik, Türk-Kürt ayırımı yapmadan herkese eşit hizmet ettik, Yakın dostluklar, akrabalıklar kuruldu aramızda, Kız aldık, kız verdik, ayırım nedir bilmedik. Ülkenin her yerine gittiler, kendilerine yurt edindiler. Kardeş diye bağrımıza bastık onları, Sevinçleri, acıları ve mutluluğu birlikte paylaştık, Sevdik, sevildik, birbirimizle evlendik… Bu belaya nasıl uğradık, bir türlü bilemedik. Nankörlüklerin sonu gelmiyor, Canımız Şehitlerimiz birbiri arkasına gidiyor… Bu ne gidişat Allah’ım, biz bunu hak ediyor muyuz? Uykuda mıyız yoksa uyanık mı bilemiyoruz. ABD desteğinde bir “Fetocu Paralel Yapı” dönemi yaşandı. “Dost-düşman” ve “At izi ile İt izi” birbirine karıştı. Kuzey Irakta askerimizin başına çuval geçirenlerden öç almak isteyenlere “Hain” damgası vuruldu, Milliyetçi olmak en büyük suçlardan sayıldı, Atatürkçüler sorgusuz sualsiz hapislere atıldı. Sonra Hain Fetocular Devletimize karşı “Kalkışma” yaptı. Ne yazık ki durum zamanında anlaşılamamış, aldanılmıştı. Yapılan soruşturmaların sonu bir türlü gelmiyor, Her gün yeni Fetocular yakalanıp tutuklanıyor. Stratejik ortağımız ABD, Feto hainini iade etmiyor. Şehitlerimiz birbiri arkasına gitmeye devam ediyor. Teröristler, destekçileri, ortakları, onlara yataklık edenler, Bütün dünya, dost-düşman şunu çok iyi bilmeli ki; Biz “Ya istiklal ya ölüm” diyen bir milletiz. Vatan için ölmeyi en büyük şeref, Şehitliği kutsal sayarız. Ellerimize kına yakılır, askere düğüne gider gibi gideriz. Cephede Canımızı verir, vatan topraklarımızı böldürmeyiz. Tarih boyunca bunun örneklerini çok verdik. Kocatepe, Küçük Kalecik, Dumlupınar, Çiğiltepe şahidimiz. Olmayacak hayaller için kan dökmekten vazgeçin. Boşu boşuna kan dökmeyin, bizimle dost olmayı deneyin. Yüce Allahım, Sadık kulun el açmış sana yalvarıyor: “Ülkemizi, ulusumuzu ve askerlerimizi koru, İç ve dış düşmanlarımızı yer ile yeksan eyle, Siyasetçilere akıl fikir ver, Onları düştükleri gafletten uyandır, Ulusal Birliğimizin bozulmasına izin verme, Aramıza nifak tohumları ektirme, Halkımıza dirlik düzen ihsan eyle, Artık Şehit vermeyelim, analar-babalar ağlamasın, Çocuklar öksüz, eşler dul kalmasın. Şu terör belasından artık bizi kurtar Yarabbi !.. diyor. Kerametini ve mucizelerini bekliyor. 8 Aralık 2022 / Antalya |
Bir türlü bitmiyor hain teröristlerin belası.
Arkalarında emperyalist destekçi ve ortakları;
Başta ABD, İngiltere, Fransa, Belçika,
İspanya, İtalya, Rusya ve Diğerleri
Bunların hepsi de sözüm ona Dostlarımız
Stratejik Ortaklarımız, Nato ve AB Üyeleri …
*** AZİZ ŞEHİTLERİMİZE AĞIT *** şiirini, beğeniyle okudum. Nice güzel şiirlere diyor, Şair Arkadaşımı, içtenlikle KUTLUYORUM...