Peygamberimiz H.Muhammad Mustafa (s.a.v)in hatırasına ithafen yazılan Hayat hikayesinin 81.bölümü
bu da nesi kurumuş kül olmuş kızgın kudurmuş çatlamış dudakları sanki doğmuştu ateşte su suda ateş duygusu
tabiat o gün yoldan çıkmışları tabiatından çıkararak karşıladı sanki çölün ateşi sıkıldı terledi de sulanıp söndü üzüntüden sularıysa hüzünlerinden ateş gibi kızdı buharlaştı
Hakk’ın sesi ve ihtişamı göklere saçarlarken havai fişeklerini müşrikler çığlık attı kör oldular, sağır oldular, felç oldular muştuları duymadılar görmediler korkutuş yıldırımlarını
şeytanların şahı bozgun askeri yerinde kala kaldı nasıl ki, ebrehe’nin ordusu dağılmıştı iki avuçtan atılanla bir ordu kör olmuş yere saplanmıştı Allah dedikten sonra o taşların atılışı Rabbine yalvarır yalvarmaz balığın karnından atılanın çıkışını andırmıştı ve aynı anda yere putları devrilip, yıkılmıştı ve vahy yolundan çekilip gitmişlerdi
o kurak vadilerde bulut akıttı durdu suyu öylesine ki oldu her sel bir arim seli her sahabi bir deniz ırmağı
bırakın konuşalım, anlatalım o mucizeleri uhutta yakılan o şölen ateşlerini nasıl uzanabilir hayali övüşün o yüceliklerine ki orda hüküm sürer o harika şehitlik ebedidir, sonsuzdur zamanla kayıtlı değildir son saati
* harbin ilk safhası mücahidlerin üstün çarpışmaları Allah’ın yardımı ile müslümanlar lehine neticelendi
islam ordusu henüz bozulmamıştı bu esnada bir müşrik tarafından abdullah bin amr bin haram şehit edildi uhud’un ilk şehidi bu mücahid oldu
düşman ikiye bölünüp süratle harp yerinden uzaklaşırken mücahitler de geride terk edilen ganimetleri toplamaya başlamışlardı ayneyn tepesinde vazifeli okçular uhud meydanındaki manzarayı seyrediyorlardı
bu arada okçularda yerlerinden ayrılıp mücahitlere katılma isteği uyandı onlar, harp bitmiş kendilerinin görevi sona ermiştir düşüncesini taşıyorlardı ayrılmak isteyen okçulara kumandanları abdullah bin cübeyr verilen emri hatırlattı
resulullahın size söylediklerini verdiği emri ve talimatı unutunuz mu bu hatırlatmaya rağmen, kumandanlarıyla birlikte kalan bir kaçı müstesna diğerleri ayneyn tepesini terk ederek harp sahasındaki mücahitlerin yanına gittiler onlarla birlikte ganimet toplamaya başladılar
birçok okçunun yerlerini terk etmeleriyle islam ordusunun arka cephesi müdafaasız kaldı harp dahisi kureyş ordusunun süvari kumandanı halid bin velid de zaten böyle bir fırsat kolluyordu harbin en hararetli zamanında da bu geçitten girmek istemiş ancak okçular tarafından püskürtülmüştü
halid bin velid, emrindeki kuvvetlere tepede kalan on kadar okçuyu şehid ettikten sonra müslüman saflarının arkasına daldı hücum anı beklenmedik bir anda olmuştu her şey birden değişiverdi
mücahitler, düşman bozguna uğrayıp gitti diye gayet rahat idiler bazıları silahlarını bile bırakmıştı bu durumu görünce, kaçan kureyş kuvvetleri de geri döndü
mücahitler iki ateş arasında kalmışlardı beklenmedik bir hücuma maruz kaldıklarından şaşırmışlardı iki taraftan sarılınca kuvvetlerini haliyle kaybetmişlerdi beklenmedik bir anda beklenmedik bir hücum beklenmedik bir netice doğuruyordu
önden ve arkadan hücuma maruz kalıp sıkıştırılan mücahitler, bir anda kendilerini toparlayamadılar ister istemez dağılmak zorunda kaldılar efendimizin çevresinde her şeye rağmen on on beş kadar sahabi kalmıştı
bu bir avuç mücahit canını dişine takarak müşriklerden gelen oklara mızrak ve kılıç darbelerine göğüslerini geriyor vücutlarını siper ederek kainatın efendisini korumaya çalışıyorlardı
küfür ordusundan atılan taşlardan biri hz. resulullahın sağ alt çenesindeki mübarek dişlerinden birini şehit etti bir diğer taş ise alnını ve alt dudağını yardı abdullah ibni kamia adındaki kafirin kılıç darbesiyle de elmacık kemiği yara aldı darbenin şiddeti ile miğfer parçalandı iki halkası mübarek yüzüne battı
sevgili peygamberimiz (s.a.v.)in mübarek yüzüne miğferin iki halkasının battığını gören ebu ubeyde bin cerrah bir anda kendisini onun önüne atıverdi bu arada hz. ebu bekir’e seslendi
ya eba bekir Allahaşkına …resalullah ile aramızdan çekil bırak da mübarek yüzünden halkaları çıkarayım diyerek halkaların her birini dişleriyle çekip çıkardı kendisi de iki dişinden oldu
bir müşrik tarafından kazılmış bir çukur vardı islam ordusunun bozulmaya yüz tuttuğu o dehşetli anda harbin şiddetinden farkına varamayarak resul-i ekrem kazılmış olan çukura yanı üzeri düştü çukurun etrafı derhal mücahitler tarafından sarıldı düşman askerlerinin yaklaşmasına müsaade edilmedi
çukurdan çıkmaya muvaffak olan kainatın efendisinin yüzü gözü kanlar içinde kalmıştı elini kanayan yüzüne sürdü kendilerini Rablarına imana davet ederken peygamberlerinin yüzünü kana bulayan bir kavim nasıl felah bulabilir…buyurdu bu bir sitemdi bir serzenişti
Cenab-ı Hak, sevgili resulünün bu sitemi üzerine şu mealdeki ayetleri indirdi ‘kullarımın tedbir ve idaresinden senin elinde bir şey yoktur ve sen onların inkarlarından mesul değilsin Allah dilerse onlara tövbe nasip eder dilerse zalim oldukları için onlara azap verir…
göklerde ne var, yerde ne varsa hepsi Allah’ındır O dilediğini doğru yola eriştirip bağışlar dilediğine de hak ettiği azabı verir Allah çok bağışlayıcı, çok merhamet edicidir’
çok az sayıda müslümanın müşriklere karşı direndiği sıradaydı efendimiz, bir grup müşrikin kendisine doğru gelmekte olduğunu fark etti yanından ayrılmayıp kahramanca çarpışan hz. ali’ye, hücum et, onlara diye emretti… Allah’ın arslanı hz. ali cesaretle müşrik birliğin üzerine yürüdü onları püskürtüp, içlerinden birini de yere serdi
bu esnada cebrail (a.s.) ya resulallah bu, sizin için yapılan iyilik ve civanmertliktir… efendimiz cevaben o, bendendir, ben de ondanım…
mücahitlerin, resul-i ekrem etrafından dağıldıkları esnada, hz. sa’d bin ebi akkas da bir köşeye çekilmiş kararsız duruyordu kendi kendine, içimden ne şehitlik arzusunu ne de kurtulma arzusunu atabiliyorum…diyordu.
o sırada mücahidin biri ona ya sa’d resulullah seni çağırıyor dedi hz. sa’d, derhal, efendimizin huzuruna çıktı sonrasını kendisi şöyle anlatır
resulullah beni ön tarafa oturttu ok atmaya başladım her atışta, Allah’ım bu Senin okundur onunla düşmanını vur diyordum
resulullah da (a.s.m.) Allah’ım sad’ın duasını kabul et Allah’ım sa’d’ın atışını doğrult devam, devam sa’d babam, annem sana feda olsun.buyuruyordu
her ok atışında resulullah (a.s.m.) aynı duayı tekrarlıyordu ok çantam boşalınca, resulullah (a.s.m.) kendi çantasında bulunan okları da birer birer yayıma yerleştirip attırdı okları, yaya yerleştirmekte o herkesten daha çabuk ve süratli idi harbin en nazik ve dehşetli anı idi
müslümanlar önden ve arkadan hücuma geçen müşrik kuvvetlerinden kendilerini kurtarmak için tepelere doğru çıkıyorlardı hz. resulullahın etrafında kala kala on beş kadar mücahit kalmıştı
bunlar efendimizle (a.s.m.) birlikte sabır ve sebat göstererek müşriklere karşı kahramanca savaşıyorlardı biri de hz.talha bin ubeydullah idi müşriklerin resulullahın dört tarafını sardıkları sırada hz. talha sağa sola dönerek kılıcıyla onları uzaklaştırmaya çalışıyordu
bir ara müşriklerin keskin nişancı okçularından malik bin zübeyr efendimize nişan alıp bir ok attı hz. talha, bu okun kainatın efendisine isabet edeceğini anlayınca mani olmak için elini oka hedef tuttu son süratle gelen ok parmağını deldi elini çolak yaptı
efendimiz yeryüzünde gezen cennetlik bir kimseye bakmak isteyen talha bin ubeydullah’a baksın. buyurdu hz. resulullahı korumak uğrunda müşriklerden gelen kılıç darbelerine oklara vücudunu siper eden hz. talha’nın baş ve gövde damarlarından biri kesildi gövdesi yaralar içinde kaldı fazla kan kaybından bayılıp yere düştü
o sırada hz. ebu bekir peygamberimiz (s.a.v.)in yanına geldi resul-i ekrem ona, amcanın oğlu ile ilgilen. dedi hz. ebu bekir yüzüne su serpince hzz. talha kendine geldi yaralarının acısı, sızısı umurunda değildi şahsını düşünmüyordu. uğrunda bunca fedakarlığa katlandığı zatın durumunu merak ediyordu
başucunda duran hz. ebu bekir’e resalullah ne yapıyor diye sordu hz. ebr bekir .. iyidir beni sana o gönderdi. cevabını verdi bu kahraman ve fedakar sahabi şöyle dedi Allah’a şükürler olsun resulullah sağ olduktan sonra her musibet bizim için bir hiçtir
hz. talha, uhud’dan döndüğü zaman vücudunda tam yetmiş beş yarası vardı başı yarılmış uyluk damarı baştan aşağı kesilmişti eli çolak olmuştu
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
zamanla kayıtlı değildir şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
zamanla kayıtlı değildir şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
Çok çok teşekkür ederim Nurettin Bey Üstadım Samimi duygularınıza, yorumunuza canı-ı gönülden şükranlarımı sunuyorum. Temennilerinize inşaallah diyorum İyi ki varsınız .
Hayatın bütün güzellikleri ve mutlulukları yanınızda olsun, gönlünüzden huzur ve sevgi hiç eksik olmasın, Bütün güzel dilekleriniz gerçekleşsin inşaallah ,
Çok çok teşekkür ederim Osman Bey Üstadım Samimi duygularınıza, yorumunuza canı-ı gönülden şükranlarımı sunuyorum. Temennilerinize inşaallah diyorum İyi ki varsınız .
Hayatın bütün güzellikleri ve mutlulukları yanınızda olsun, gönlünüzden huzur ve sevgi hiç eksik olmasın, Bütün güzel dilekleriniz gerçekleşsin inşaallah ,
Çok çok teşekkür ederim Üstadım Samimi duygularınıza, yorumunuza canı-ı gönülden şükranlarımı sunuyorum. Temennilerinize inşaallah diyorum İyi ki varsınız .
Hayatın bütün güzellikleri ve mutlulukları yanınızda olsun, gönlünüzden huzur ve sevgi hiç eksik olmasın, Bütün güzel dilekleriniz gerçekleşsin inşaallah ,
“Allahümme salli alâ Seyyidinâ Muhammedin ve alâ âlihî ve sahbihî ve bârik ve sellim” Cenab-ı Hak bizleri Yüce Resûl'ümüzün (sav) şefaatine nail olanlardan eylesin inşallah 🙏 "Bir hayalim vardı Alemlerin Efendisinin hayatını bir eser haline getirmek" Rabbim nasip etsin inşaallah. Sayısız şiirlerinizle bizlere Yüce Resûl'ümüzü (sav) her zaman hatırlattığınız için Allah râzı olsun. Sonsuz selam ve dua ile. Allah'a emanet olun.
Çok çok teşekkür ederim Şükrü Atay Bey Üstadım Samimi duygularınıza, yorumunuza canı-ı gönülden şükranlarımı sunuyorum. Temennilerinize inşaallah diyorum İyi ki varsınız .
Hayatın bütün güzellikleri ve mutlulukları yanınızda olsun, gönlünüzden huzur ve sevgi hiç eksik olmasın, Bütün güzel dilekleriniz gerçekleşsin inşaallah ,
Zaman ve mekandan münezzeh idi O zat ı Zülcelal nigehban idi Çok kişiye Cennet Nasib oldu da Ol Uhud aslında Münteha idi
Efendimize salât ü selâm olsun. Ashabına selâm olsun. Rabb'im bu ciğersuz hadiseyi kaleme alan, bir nevi yaşatan Yazarı bağışlasın. Çok saygımla Üstadım.
Çok çok teşekkür ederim Osman Bey Üstadım Samimi duygularınıza, yorumunuza canı-ı gönülden şükranlarımı sunuyorum. Temennilerinize inşaallah diyorum İyi ki varsınız .
Hayatın bütün güzellikleri ve mutlulukları yanınızda olsun, gönlünüzden huzur ve sevgi hiç eksik olmasın, Bütün güzel dilekleriniz gerçekleşsin inşaallah ,
Tebrikler Saygıdeğer Üstadım...Anlamlı ve güzel bir şiir,kutlarım...Selam ve saygılarımla...