NOSTALJİ KIRINTILARI
Temmuz sıcağında ekin biçerken,
Suyumuzu kabaklardan içerken, Göksu’dan karşıya suyu geçerken, Yüzerim dedi de hiç inanmadın. Harmanında düğen sürdüğüm günler, Narıcından sepet ördüğüm günler Çeşmede bir güzel gördüğüm günler, Şaşırıp da bana bir kez tınmadın. Atlıca’dan su çektiğim helkeler, İp kopunca yaşadığım öfkeler Çaresiz söylenen oflar, keşkeler, Sen miydin deyip de bana yanmadın. Mevsim kurak geçti mahsulü solar, Merkep çekip kaçmış düşmüş bak yular, Orağa gelmeyen ekinin yolar, Kirlendin de küllü suyla yunmadın. Ağdalarda kaynar üzüm şırası, Uzak sanma Konya şunun şurası, Gidip de gelmen altı saat arası, Bu hesabın olacağın sanmadın. Özbekoğlu uzak kaldın sılandan, Fayda olmaz sana falan filandan, Bacağa dolanan kobra yılandan, Açık testideki suya banmadın. 05.12.2022 Konya Durmuş Ali ÖZBEK Narıç: Ermenek yöresinde sürgünlerinden sepet örülen bir (maki) çalı bitkisi. Atlıca: Ermenek, Yukarı Çağlar Köyü yaylasında çayırlık alanın kenarında kuyu bulunan bir mevkii. Ağda: Bakırdan imal edilmiş büyük ve oval pekmez kaynatılmaya yarayan tava, kazan. |
sevda ve iözlem vardı,
Hakikat vardı,
o çok güzel yüreğine sağlık Üstadım ,
ders vericiydi,akıcı anlamlı düşündürücüydü
kutluyorum Dualarımla selamlarımla