SENİ ANLATMAYA..
Coştu gönlümün dili sarıldım sayfalara
Yazacağım seni de kalem kağıt yeter mi Ab-ı hayat gibisin can geldi sahralara Bitse de fani ömrüm senin sevgin biter mi Mevlam saldı içime bu sevgi uçsuz umman Kalu beladan geldi gerekmez buna bürhan Bağrım başım üstüne ettim ruhunu sultan Kovsan bile bu garip otağından gider mi Çöle düşen yağmur’um, ruhun ruhumu sarar Diyemem inan sana ne arkadaş ne de yar Dengin yok ki içimde zirvelerde yerin var Bu kalpteki kor ateş artık sensiz tüter mi Gücüm yetmiyor bunu satırlara dökmeye İştiyakım hudutsuz muhtaç gibi ekmeğe Kalemimle birlikte önünde diz çökmeye Geldik, engin yüreğin bizi kabul eder mi Baktığım aynalarda Bana bakan göz senin Bahar yağmuru gibi tatlı tatlı söz senin Zemheriyi ısıtan güneş gibi öz senin Sana müştak bu gölge ışığında yiter mi Bitanesin, cevhersin, Yunus ‘un hallarında Vuslata dualarım cennetin yollarında Muhabbet denen eşsiz ağacın dallarında Tahtın kurulu iken bülbül-i yad öter mi… |
en güzel imgeleri yerleştirmiş şiire