ÜLFETİ ISKALAMAK
şikâyetimiz var
adını koyamadığımız zamanlardan kıyamadığımız konduramadığımız hazanlardan şikâyetimiz var beyhude intizar etmiş hicran ile hasret boşuna azar etmiş oysa sizsiz nelerimizi kaybetmişiz nelerimiz küle dönmüş bitmiş başa gelince anlıyor insan bir gülücükle anımsanırmış sizinle yaşananlar uzatın ellerinizi semaya sizin varlığınızı tanısın bütün esrik starlar ve her gece göz kamaştırarak çıksınlar ortaya vaz geçenler utansın finalinden hangi zambak küsmüştür ki toprağa ? hangi gül kondurulmamıştır ki yanağa ? dilimizin altında buz tutmuş bir hayret nereye baksak güneş yanığına benzer nedamet nereye gitsek yanıtı muamma sorular ne çok benziyoruz birbirimize terk edemedik acıyan yanlarımızı bu yüzden fondip yaptı iç çekişlerimiz kanadı uçamadığımız kanatlarımız hülasa; yanıltıcı bir yalnızlıktır ülfeti ıskalamak |